Showing posts with label Gelecekte.... Show all posts
Showing posts with label Gelecekte.... Show all posts

Thursday, January 31, 2013

Audi'nin Muhteşem Otopark Sistemi

Günümüzün en önemli problemlerinden birisi insanların zamanının çok az olması. Kime sorsanız 24 saat yetmiyor, yapacak şey çok; şuraya gidemedim, şu diziyi-filmi izleyemedim, alışverişe çıkamadım diye yakınan insanların sayısı gün geçtikçe artıyor. Ama ellerde de birer telefon sosyal medya da sürekli kendini anlatan mesajlar. Telefonlar artık konuşmaktan çıktı, yazma meselesi haline geldi. İşi abartıp tuvalete girenler bile var aramızda.

Audi firması bu zamanlama problemini ortadan kaldırıp insanlara biraz da olsa zaman arttırmak ve bir yere gittiğimiz zaman park yeri arama sorunu yaşamayalım diye bize bir kıyak yapıp cep telefonundan bağlantı kurarak arabamızın otomatik olarak park edeceği bir sistem geliştirmiş. Yapılan denemelerde de çok güzel sonuçlar alınmış olup kısa zamanda kullanımda olacak bu tembelliğimize katkı sağlayan ve üstüne ekstra para ödeyeceğimiz teknoloji.

Reklam filminde bir bayan arabasını otopark girişinde durduruyor, arabayı kilitliyor ve cep telefonundan 'park' talimatı vererek arabasından uzaklaşıyor. Araba tekrar çalışıyor, içeri giriyor park edecek yer buluyor kendine güzelcene sonra da gözlerini kapatıp dinlenmeye geçiyor ta ki sahibi geri çağırına kadar. Reklam filminin sonunda araba tekrar çağırılıyor, Audi'nin gözleri tekrar canlanıyor, sahibine doğru yaklaşıyor ve duruyor. Mutlu Son!

Reklam filmi güzel olmuş, iyi düşünülmüş bir teknolojiyi ama asıl parmak bastığı nokta görüldüğünden çok daha farklı. Zaman kaybı sadece göstermelik bir şey, asıl amaç burada kadınların bir türlü arabayı park edememesi! Yollardaki bayanların sayısı baya bi arttı, aralarında gayet iyi olanları da var ama malesef büyük çoğunluğu park etmeyi bilmiyor. Bunun bilincinde olan Audi cinfikirliliğini yine gösterdi ve Türkiye pazarında da yoğun talep görecek bir teknolojiyi sunmaya hazırlanıyor ama çok geniş bir servis desteği sunması gerekiyor Türkiye'ye aksi taktirde aşağıdaki örnek gerçekleşebilir.

Alışveriş merkezinde arkadaşlarıyla buluşup alışveriş yapacak olan bayan arabasını otopark girişinde durdurur ve dışarı çıkar. Ama telefonu bir türlü arabasıyla bağlantı kuramaz ve bayan:

-Uff yine çalışmıyor bu lanet olası şey, park seçeneği yine görünmüyor, neden ben teknolojinin kurbanıyım,dur bi ben Ahmet'i arayım.ALOOO aşkımmm ya bu park sistemi çalışmıyor yine, en son sen ayarlamıştın ama yok yine gitmiş, sana yeni telefon alalım demiştim bak kaldım burda böyle otopark girişinde, arkadan arabalarda gelmeye başladı ne yapıcam şimdi ben çabuk bir şeyler söyle bana.

Arabanın arkasına başka bir araba gelir içeri girmek ister ama giremez, kesinkes o kişi erkektir ve doğal olarak bastırır kornaya hemencecik düdüüüüüüüt. Sonra pencere açılır ve kafa 35 derecelik açıyla dışarı sarkıtılır.

-Hanfendi arabayı ne bıraktın yolun ortasına, ben nasıl içeri giricem hiç mi düşünce yok be ablacım sende, çek hadi arabanı önümden.

Bayan telefonda konuşmaya devam eder.

-Ahmet bi tane adam geldi otoparka gircem diyo ne yapıcam şimdi ben, sinirlenmeye de başladı. Aşkım araban çıktı bana doğru geliyor adam, Aşkım,Aşkımmm......"

Reklam kolay uygulaması biraz zor! 

Saturday, January 12, 2013

Amaç Ne Bize Göre?

Dünyanın manyetik alanı , oluşum sürecinde belli bir düzene göre yönlenmiştir ve bu yüzden dünya bir nevi mıknatıs özelliği gösterir . Bu özellik çok da yabancısı olmadığımız pusulanın temel prensibidir ve bu sayede pusula sürtünme ile yüklenmiş bir metal telin sürtünmesi az bir ortamda kuzey - güney doğrultusunu gösterir . Çinliler tarafından M.S 100 yılında icat edilmesi keşfedilen ilk sensör gibi görünmektedir , tam olarak bilinmemekle beraber . 



Galileo , Fahrenheit , Celsus , Kelvin derken sıcaklık sensörü , Torricelli , Pascal ve Boyle ile basınç sensörü , Dee Horton ve Lew Hewitt ile hareket sensörü ve diğer araştırmalarla birlikte envai çeşit sensör bulunmuştur . Günümüzde ise bu sensörleri o sektör içinde değilseniz , hemen hemen her dakika kullanıyorsunuzdur da farkında değilsinizdir . Günümüz akıllı telefonlarının içinde bir çok farklı çeşit sensörler bulunmakta . Örneğin , ışık sensörü ekranın parlaklığı için çalışıyor , ivme sensörü oyunlarda ve uygulamalarda işlev görüyor . Bunlardan farklı olarak GPS ile yolumuzu istediğimiz zaman bulabiliyoruz . Bu sensörler yeterli olmamış ki Japonlar oturmuş düşünmüşler ne düşüneceklerini bilmeden , bir şey bulamadıkları anda farkına varmış olsalar gerek ki o anda dışarıdan biri kimse yok diye o ortamın ışığını söndürmüş büyük ihtimalle , işte o saniyede bi Japon bu ışık sönmesin demiş biz buradayken ve çalışmaya koyulmuşlar . İnsan algılayan sensör bulalım daha önceden yürümek gibi hareketlerimize duyarlıyken şimdi de nefes almak gibi davranışlarımızın minimum seviyede olduğu anda bile algılayabilsin bizi demişler ve sonra bulmuşlar çözüm yolunu .

Bu sensörün en önemli özelliği sıcaklıktan etkilenmiyor olması . En güzel yani ise yatak içerisinde bile bizi fark edebiliyor olması .  Japonlar bunu yatak içerisinde de kitap okuyabilmeleri için geliştirmiştir diye düşünmekle birlikte emin de değilim farklı amaçları olabilir ! 


Japonlar durmuyor ve bunu halka sunmak için de araştırmalar yapıyorlar ve ilk olarak akıllarına güvenlik kameraları ve hastaneler geliyor . Güvenlik kameralarının boş boş çalışmasındansa artık  sadece insan geçerken kayıt yapması sağlanabilir . Bu sayede kaliteli ve temiz görüntü kaydı tutulabilineceği saptanıyor . Hastanelerde ise hasta başında boşuna beklenme olmasın , boş durmasın insanlar diye hareketsiz yatan bir hastanın ilk hareketi gözlemleniyor olacak kısa zamanda . 


Çalışma şekli için de örnek bir şekil  ve diğer sıradan sensör teknoloji ile kıyaslamasını yapmışlar .





Japonlar bunu Türkiye'ye satacağını varsayarsak acaba hangileri kullanılıyor olacak?

Türkiye'deki uygulama alanının çok kısıtlı olacağını düşünüyorum .

Yatak içerisinde ışığın açık olmasını sevmeyiz , iki kişiden biri büyük olasılıkla rahatsız olur bu durumdan ve o sensör yerinden çıkartılır .

 Güvenlik kameralarında ise sokakta kedi , köpek çok olduğu için bizim sensörler onları kesin algılar tasarruf falan da edemeyiz , boşuna merak uyandırtır kamera başındakilere .

Hastanelerde ise yaşlı teyze ve amcaların zaten yapacak bir işleri olmadığını belirtip hasta başında bekleyip oraya gelenlerle sürekli dertleşme maksadıyla bulunmasını engelleyecek bir davranış ise fazlasıyla tepki toplayacağı için hasta başında beklemeler engellenemez .

Türkiye'ye uygun gibi görünmese de hala bunun satış pazarı küçümsenemeyecek kadar büyük ülkemizde . Herhangi bir alışveriş merkezine gittiğimizde ya da bir kafenin lavabosuna uğradığımızda çoğu zaman evimizdeki rahatı bulamayız . Bunun en büyük sebebi ise bu harekete duyarlı sensörün bizim çok fazla hareket etmediğimiz yaklaşık 10 saniye gibi bir sürede bizim gitmiş olduğumuzu varsayarak kapanması rahatımızı bozup , hareket ettirtmeye zorlamakta ne yazıkki bizi ya da apartman dairesi önünde zaten zor bağlamakta olduğumuz ayakkabı bağcığını bağlarken aniden ortam karanlıklaşır , etrafında birisi yoksa dış ses ile küfür edilir , yabancı birileri varsa iç ses kullanılıp küfür etmek suretiyle ayağa kalkılır , el - kol hareketi yapılır ve sensörün bizi yeniden tanıması sağlanır , bundan sonra da klasik bir şekilde "hay aksi bu lamba" denilirken yabancının yüzüne hafifçe bir tebessümle bakılır , durum çaktırılmadan ayakkabı bağlanmaya devam edilir ve olay unutulur . Ama artık bunlara son vereceğiz otururken bile bir şeyler bulan çalışkan uzak doğulu arkadaşlarımız sayesinde . "Teşekkürler onlara" diyerek bizi düşünüp bizim rahatımızı daha çok artırmalarını diliyoruz ve bekliyoruz .


Tuesday, January 1, 2013

Yer Çekim Kuvveti

Bir çok farklı yöntemle enerjinin kullanıldığı günümüzde yer çekimi kuvveti kullanılarak da lambaya enerji sağlanmış .

 Başlangıçta yardım amaçlı görünmek için 1000 tane lamba Hindistanda ve Afrikanın bazı ülkelerinde karanlıkta yaşayan insanlar için dağıtılacak peki geri kalanı nasıl sahip olacak bu led lambaya? İngilizler sömüre dursun biz bu çekim kuvvetinden nasıl lambanın çalıştığına bakalım .


Led ışıktan çıkan iplere bağlı bir çuval/torba bulunmakta , bunun içine kum , toprak , taş artık ne bulursan koyuyorsun , kaç kilo koyulacağı belirtilmemekle birlikte makara sisteminin tam olarak nasıl çalıştığı açıklanmadı . Bataryanın  nasıl dolduracağı ya da sürekli ardı ardına ağırlığı bırakıp koyarsak bu ışık kaynağının makarasına hemen kullanımla durumu olup olmadığını bilemiyoruz . Tek bildiğimiz 30 dakika boyunca bu ışık kaynağından yararlanabileceğimiz .

Yer çekimi kuvveti gibi sürekli sahip olunan bir kuvvetin masrafsız olması en büyük avantajları , sloganları da zaten güneş enerjisini kullanmak çok pahalı hadi bunu kullanalım gibisinden . Pazarlama payını arttırmak için  fener, radyo gibi çok fazla güç gerektirmeyecek basit aletlere de besleme yapılabilir hale getirilmiş .

Bu sistemin geliştirilebilitesi çok yüksek , makara sistemini biraz daha değiştirip , ipin uzunluğunu arttırıp yüksek bir yere montajı yapılırsa , kısacası ağırlığı artırılan bir sistemi taşırsa bu cihaz çok verimli olarak gece çalışmalarında kullanılabilir. Onlar yapa dursun biz de her zamanki gibi videodan izleyelim gelişmeleri :

Wednesday, December 12, 2012

Teknoloji Mi Daha Hızlı Gelişecek Yoksa Cam Mı?

Bilgi paylaşımının son sürat arttığı dünyamızda bilgiye ulaştığımız süreyi kısaltmaya çalışan Gelecek Dünya , planlarını insanların günlük yaşantıları üzerine yoğunlaştırmış durumda . Bu yoğunlaşma da en çok dikkat çeken ise ne gariptir ki CAM .



Antik çağlardan beri inşaat , mutfak robotları ,  süs eşyası  olarak kullanılan Cam şimdilerde basit araç gereçlerde ve iletişimde kullanılıyor . Optik fiberin gelişimiyle önemi artan cam , haberleşmeyle günlük yaşamımıza girdikten sonra şimdi ise görüntü  ile yerini sağlamlaştırıyor .

Görsellik kendimi göstereceğim diye bağırıyorken her şey şeffaflaşıyor , su içerken bile insanların birbirinin içini izleyeceğimiz bir Gelecek Dünya görüyorum umarım olmaz ve faydalı işler gerçekleşir . Daha doğrusu kişisel faydalar değil toplum faydaları adına güzel işler gerçekleşir .




Muhteşem Otobüs


Büyük şehirlerin Büyük sorunu olan trafik , artan nüfusun etkisiyle ARGE çalışmalarını bu sıkıntı üzerinde de yoğunlaştırıyor .

Gelecekte yapılması planlanan bu hava otobüsü , ülkemize hangi yıl gelir bilinmez ama üretimde kendini kanıtlamış ülkeler için çok da zor değil.

Özellikle Çin bu konu da çalışmalarını hızlandırmış durumda . Aşağıdaki videodan da görebileceğiniz gibi tanıtımlarına şimdiden başlamışlar . Görebileceğiniz diyorum çünkü video Çince ama görsel olarak anlaması kolay bir sunum olmuş


Followers