Showing posts with label Futbol. Show all posts
Showing posts with label Futbol. Show all posts

Thursday, January 31, 2013

Güzel Sinyaller


Galatasaray'ın ilk 11'i maç öncesi akıllarda soru işareti bırakmıştı ama sahaya çıktığı andan itibaren isimlerin önemi kalmadı sistem çalışmaya başladı ve çalışan sistem erken golle taraftarın Sneijder heyecanına neşe kattı. Tabi bu gol için Samet Aybaba'nın inanılmaz hatalı taktiğini tebrik etmek gerekir. O olmasaydı Emre'nin dibinde en azından yakınlarında rahatsız edecek bir Hilbert olurdu.

İlk yarı bariz top üstünlüğü ile Galatasaray lehine devam ederken arada bir kaç dakikalık topu ayağında tutması bile Beşiktaş'ın seyirciyi delirtmesine neden oldu, müthiş bir ıslıklama sonucu oyuncular dayanamayıp tekrar geri verdiler Galatasaray'a topu, alın sizin olsun biz şut bile çekemiyoruz arada duran top olsun belki oradan gol buluruz dercesine ifadeyle. Kah Veli'nin sert müdahaleleri kah Necip'inkiler derken Emre yerde kaldı.Topun başında artık son serbest vuruşlarını kullanacak gibi gözüken Selçuk öyle bir orta yaptı ki İbrahim Toraman müthiş zıpladı ama marifet zıplamakta değil doğru yerde durmak, Riera durduğu yerden kafayla topu ağlara gönderdi.

İkinci yarı başında Galatasaraylı seyirciler yerine oturamadan gol atalım yoksa ıslıklarlar bizi gol falan atamayız diye düşünmüş olsa ki Beşiktaşlı oyuncular bir geldiler korner kafa gol üçlemesini yapıp kaçıverdiler sahalarına ıslıklar başlayamadan. Sonra maçın devamı aynı geçti, top Galatasaray'daydı geçen sezon olduğu gibi hatta Melo bile kondisyonu yerine getirmiş vay be adam her yerde diyordum. Fatih Terim gaza gelip Melo koşuyor onun önüne de Sneijder'i de koyayım da o da alışsın bizim Aslanlara diye bir oyuncu değişikliği yaptı, Samet Hoca altta kalır mı bi ıslık çaktı Lucescu'dan Türkiye ile ilgili bir çok taktik alan taklitçi yada tiyatrocu kılıklı Dentinho fırladı girdi sahaya.


Bir kaç dakika geçti, yine bir faul daha aldı Melo, sinirlenmedi aferin dediğim anda, Necip bir şeyler söyledi hakemin dibinde Melo'ya faul yaptığı halde, sinirlenmedi dediğimiz Melo sinirlendi, Oğuzhan avukatlık görevi görmek amaçlı Melo'nun karşısında dikildi olan oldu Melo tükürdü tükürmedi derken ortalık karıştı,bizim Kalfa hakemimizde kulaklıktan iletişim teknolojisine alışmaya çalışıyor, elini kapatarak konuşan yardımcı hakemin suratına bakıyor, görevini unutup. Kulağınla duyuyorsun senin görevin oyuncuları yatıştırmak! Oyuncuların arasından uzaklaştı kim ne yapıyor bakmadı bile Melo adını duydu heyecanlı tabi, kırmızı kart gösterecekti Melo'ya gerisinin ne önemi varki, bu haftanın tartışılan kararında yer alacaktı arada bir kaç tane sarı kart kaçırsa ne fark ederdi ki ona göre. Melo gel gel hehey, al sana bir kırmızı şimdi yürü git dışarı gözüm görmesin seni, iyi oynadın ama profesyonel değilsin koçum hemen parladın bende sana kırmızıyı yapıştırdım burası Türkiye provokasyona gelirsen böyle bende gösteririm kırmızımı. Fatih Hoca da gaza gelmenin cezasını çekti bir nevi kondisyonsuz Sneijder koşamayacak yorgun adam ortalarda sahipsiz kaldı elinden tutan olmadı. Hatta dur sen pas atma öne diye Elmander'de çıktı oyundan hem öksüz hem yetim kaldı Pastanın Portakalı.

Maçın geri kalanı 10 kişilik Beşiktaş'ın 11 kişilik Galatasaray'a karşı mücadelesi gibi geçti. Her takıma çok pozisyon verdiren Beşiktaş 10 kişi kalmanın da verdiği etkiyle pozisyon üretemedi. Hatta pozisyonlar verdi çok şanslılardı ki hala şu gol atma başarısını gösteremeyen bunu da kendine feci dert eden Türk ama Türkiye'yi görünce psikolojik sorunlar yaşamaya başlayan Hamit vardı sahada  ve pozisyonlarda.

Maç sonu Galatasaraylılar memnun. Beşiktaşlılar ise 'Galatasaray iyi takım ama' diye kendilerini teselli ettiler.


Melo yine damgasını vurdu bir Beşiktaş maçına daha ilk yarı da vay be şu kardeşliğe bak Riera'yla bile Melo'nun arası iyi derken. Kendisini yine hayal kırıklığına uğrattığı Fatih Terim'i elinin tersiyle itip kayboldu Melo. Yine Şampiyonlar Liginde kondisyonsuz bir Melo Schalke maçında sahada yer alabilir kafalardaki soru işaretleriyle.


Uzun zamandır görmediğimiz güzel top tutma oyunu ve maç başı uzun zamandır Arenada göremediğimiz konfetiler vardı sahada. Takım genel olarak güzel sinyaller verdi ama bireysel performanslara bakınca pek de hoş gözükmüyor. Adaptasyon süreci  arka arkaya problemler yaratabilir  özellikle deplasman maçlarında. Sneijder heyecan verirken puan kayıpları da verdirtebilir arka arkaya.  

Monday, January 21, 2013

Çilek Değil Portakal

Sayın Başkan Ünal Aysal'ın geçen transfer döneminden beridir söylediği pastamızın üzerine çilek dediği transfer yine gerçekleşemedi, belki ilerleyen haftalarda gerçekleşir, umarız!

Geçen sene Galatasaray'ın elinde lezzetli bir pasta vardı, sürekli bu pastadan imal edip, rakiplerine yediriyordu. Daha hoş görünsün diye bir çilek gerekliydi ama gel gelelimki bu sene o pastanın imalatında sorun var. Çilek gelmedi, gelmeyebilir ama var olan katmanlı tadı güzel pastaya ne oldu diye sormak gerekir. Pastanın ilk katmanı ( Muslera ) hala sağlam, ikinci katmanın görüntüsü tam bir rezalet, bu kötü görüntü aşağı katmanın güzelliğini bozuyor, üçüncü katmanın görüntüsü bazen güzel bazen de bütün pastayı tek başına kötü göstermeye yeterli. Dördüncü katman senenin başında iyi görüntü verdi ama sonra o da bozulmaya başladı diğer katmanlarının kötü yapısına ayak uydurdu. Bu pastanın üzerine çilek almak saçma olurdu zaten deyip en iyisi biz üçüncü katmana biraz PORTAKAL alalım da görüntüyü biraz güzelleştirsin  hem de bize biraz krema (tribünlerdeki seyirci sayısı ve forma satışı artışı ) arttırsın fikriyle alındı.


İyi mi oldu bu portakal peki?
Üçüncü katman durarak oynuyordu pas alışveriş sayısı ve topa sahip olma yüzdesi giderek düşmekteydi , bu ikisini de sağlayacak bir portakal , görünen çok mantıklı bir alım. Ama eldeki pastaya nasıl uyum sağlar belli olmaz. Kim bilir belki kısa zamanda çürümeye yüz tutar ve anca portakal suyu olur.

Başka Nereye Meyve Şart?
İkinci katmanın acilen ortasına ve soluna alımlar yapmalı ki alınan portakalın tadı ortaya çıksın, artık hangi meyve olur bilinmez ama alt tabakayı sağlam tutacak güçlü alımlar gerek.

Geçen sene üretilen güzel, tatlı pasta bu sene tekrardan yaratılmaya çalışılıyor, oysaki herkes daha lezzetli bir pasta bekliyordu bu sene başında. Taraftarlar elde edilen güzel sonuçlarda, kötü pastadan güzel tat almış gibi yaptılar. Bunun son bulup taraftarların pastadan zevk alarak yemesi dileğiyle.

Wednesday, December 26, 2012

Auf Arena

Schalke,Juventus,Malaga,B.Münih,Barcelona,B.Dortmund,PSG kura öncesi gelebilecek muhtemel rakiplerdi . Bunların arasında gele gele Schalke geldi , BÜYÜK ŞANS!

Gelebilecek rakiplerin içinde en zayıf savunma hattına sahip takım özelliğine sahip Schalke diğer takımlara göre daha hücumcu bir anlayış sergiliyor . Bu Galatasaray' ın en büyük avantajı olacaktır ama  toplu halde hücuma çıkması , orta sahasının hızlı oyunculardan kurulu olması ; Afellay , Farfan , Barnetta , Draxler gibi çok çeşitli yetenekler Huntelaar ' ı 18 içinde buluşturup skoru bulmasını kolaylaştırıyor ama bu sezon gol sayısı takım içinde dağılmış durumda geçen sene ile kıyaslarsak . Geçen sene takımın top tutan , ne zaman nereye nasıl pas atılması , koşulması gerektiğini bilen çok tecrübeli Raul vardı . Bu sezon yok ve yokluğunda daha hızlı top oynuyorlar ama topun kendi ayaklarındaki süreleri giderek azalmış durumda . Orta düzey veya alt sıralara oynayan takımlar bireysel yetenekleri durdurup rahatça top üstlüğünü ele alabiliyorlar ve galip gelebiliyorlar. Huntelaar' ın top tutma özelliğinin olmaması Marica ' nın yetersiz kalması hücumdaki sürelerini azaltıyor , zaman zaman hızlı paslaşmalarla geriden gelen oyuncular tehlike olmakta . Galatasaray' ın en çok dikkat etmesi gereken orta saha oyuncularının sürpriz ve hızlı biçimdeki araya kaçmaları olacaktır .

Takımın orta sahasının ortası defansından biraz daha hızlı oyuncuları barındırmasına rağmen iyi bir takım düzeyi için düşük kalmakta . Galatasaray ' ın bu sezon alıştığı kontra atak futbolunda buradan geçmek çok da zor olmayacak .

Defansın ortası ağır ama tek müdahale yeteneği yüksek oyuncular var . Bekler de ideal bir takımın beklerinden uzak; hücum performansları düşük , daha disiplinli yerini bilen , açık vermek istemeyen , Japon ve Avusturyalı .

Kale de ise genç yetenek Unnerstall . Çok fazla söze gerek yok bu kalecinin yedeği Hildebrand demek yeterli.

Galatasaray' ın şu andaki mevcut kadrosu iyi bir performans gösterirse hem bireysel olarak hem de takım olarak tur gelebilir ama herhangi bir oyuncunun bir alt düzey performans göstermesi rakibe turu getirtir . Şöyle ki , Farfan çok etkili bir kanat oyuncusu içeri sarkmayı seven , teknik yetenekleri hızı kadar olmasa da iyi olan bir oyuncu . Daha önce yarı finale geldikleri zaman en büyük katkıyı takıma Farfan vermişti hatırlarsanız . Farfan ' ın karşısındaki oyuncu kim Riera , Riera ' nın hücum katkısı iyi ama savunmada birebirlerde Kuyt gibi ağır bir oyuncu karşısında bile zorlandı bir de Farfan gibi bir oyuncu düşünecek olursak işi çok zor . Sol bek takıma şart!

Zaman zaman parlayan Barnetta ve Afellay tam bi kapalı kutular , yetenekleri konusu tartışılmaz ama verecekleri performans o günkü havalarına bağlı , havaya girdiklerini varsayarsak Eboue bu sezonki savunma performansıyla yerlerde sürünür ki bir de Afrika Kupası var nasıl döneceği belli değil . Eboue sorununun çözülmesi şart!

Semih pozisyon tecrübesini oynadıkça arttırıyor geçen sene Ujfalusi ' den öğrendi bu sene ise yanına düzgün bir partner bulamadı , öğrenmesi azaldı geçen seneye oranla . Dany sadece maçları oynayan yetenekleri belli fazlasını beklememek gerek , daha iyi olamaz şu andaki halinden . Cris Lyon'un neden takımda tutmadığını bize kanıtlarcasına oyun çıkardı , ilginçtir ki sene başında ilk 11 başlamıştı Lyon'un maçlarında ama Galatasaray' a gelince boğazın manzarasına dalmış olsa ki hala o manzaraya bakarmışcasına futbol oynuyor . Ujfalusi dönecek mi? Dönecekse ne zaman dönecek?  kim bilir ne olur , bu varsayımların üzerinde durmaktansa ayakları yere basan , pozisyon bilgisi yüksek bir oyuncu savunmanın ortasına şart!

Orta sahanın ortası geçen seneki performansından çok uzakta ama yaklaşabilecek potansiyelde ,ikinci yarının başıyla birlikte özlenen eski günlerine döneceğini düşünüyorum , Sağda oynayan Hamit' in şutlarından biri direkten dönmek yerine , ağlarla buluşursa kafasında yarattığı ve büyüttüğü sıkıntıyı atlatacaktır ama ne zaman?Hamit gol atmış olsa bile ben hala sağ kanada yırtıcı içeri kat eden sıfıra inip asistler yapacak bir oyuncu ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Aydın iyi oyuncu ama şu an için şampiyonlar liginde çeyrek finale kalma hedefinde olan takım için yetersiz görünüyor . Keita ' nın genç versiyonunun bulunması şart!

Giderek 4-4-2 'den 4-5-1 'e dönen Fatih hocanın niye bunu yaptığını merak etmemek gerek çünkü her şey ortada. Takım topu hücuma taşıyamıyor taşıdığında ise durarak yavaş oynuyor ya da araya kaçan pozisyon arayan yok pas yapılamıyor doğruca orta sahanın gerisine geliyor top , pozisyon öldü ...Ölmeden önce kalp masajı yapıldığı zamanlarda ise kaptırılan toplar sürekli kalemize kadar gelmekte .Bu ölümleri azaltmak için bizim de etkili silahlara ihtiyaçlarımız var ama ne ilk 11 ' de ne de yedeklerde var . Öldürücü silahlar şart!

Schalke takımı çoğu kişinin bildiği kendilerince etkili bir seyirci kitlesinin bulunduğu stadı Auf Arena 'da maçlarını oynamakta . Galatasaray' ın da TT Arenası var , iki arenanın kapışmasında hangisinin Şampiyonlar Ligi arenasında devam edecek olmasına uzun bir süre olmasına karşın taraftarlar arenaya çıkılacak günü heyecanla bekliyor .

Her şey sahada belli olur turu geçmek için ama bence şartlar bunlar , bunları yerine getir turu geç. Söylemesi kolay , yapması olay.Yolu uzun , heyecanı bol olur .


Wednesday, December 19, 2012

Dönüm Noktası

Sıradan şekilde hareket edilecek durumlar vardır bu durumları herkes önceden ezberler önlemlerini alır ve uygular . Sıradan şekilde hareket edenin de kendi içinde önlem alması gerekir ki rakiplerinin buna önlem alması engellensin . Bu genellikle rakiplerin önlem aldığı zaman aklına gelir insanın ama önemli olan durumun zaman geçmeden , minimum kayıpla olmasıdır . Bu kendi içinde önlem alınan nokta , Dönüm Noktasıdır .

Galatasaray için dönüm noktası Cluj maçıydı . O maça kadar Galatasaray 90 dakika boyunca rakip yarı sahada pozisyon aramakta , forvet arkasında çoğalmayı sağlayamadığı için pozisyon üretimi konusunda sıkıntı yaşamakta ve kaybettiği herhangi bir top tekrar santra noktasından başlamaktaydı . Cluj deplasmanıyla birlikte takımın taktiği değişmeye başladı , artık takım 10 kişi ( Muslera hariç ) hücuma gitmiyordu . Biraz daha geride beklemeyi öğrenmeye başladılar . Takımın alışık olmadığı bu oyun yapısına takım kolay uyum sağladı . Geride durarak takım daha az pozisyona giriyordu ama elindeki oyuncuların kalitesi bir kaç hareketle maça etki eder hale geldi ve rakip takımların kontra atak silahı bu sefer Galatasaray' ın eline geçti bunun meyvesinin tadına Şampiyonlar Liginde üst üste 3 maç galip gelinip , bir üst tura çıkılarak bakıldı . Bu meyve hoşuna gitmiş olsa gerek ki ligde de aynı taktik anlayış benimsendi ve bunun tadı ezeli rakip Fenerbahçe ile oynanan maçta doruğa ulaştı . Meyvenin tadı güzel ama dış görünüşü pek de hoş değil , kim bakarsa baksın beğenmiyor daha iyi bir görünüşe sahip olsa alıcısı artar ama ne yazık ki şimdilik tarladan alınan meyve bu . Gübresi kalitelendirilir , tarla düzgün sürülüp çok çalışılması durumda daha güzel görünüme ulaşabilir ama şimdilik daha bu olmamış durumda ama yenildiğinde damakta güzel bir tat da bırakmakta . Bu ne kadar böyle devam eder bilinmez ama bu işe bir el atmak gerek orası şüphesiz . Yoksa hasat giderek azalacak .


Maça hazırlanan koreografiye layık bir şekilde maça başlayan Galatasaray ilk dakikalarda Umut ' un ve Hamit ' in uzaktan vurduğu şutlarla kaleyi yokladı , ilk dakikalardaki baskı Bekir ' in kendi kalesine attığı gol ile sonuçlandı . Bu dakikadan sonra Galatasaray ' ın rahat bir oyun sergilemesi beklenirken defanstan seken topta yine geçen sezon olduğu gibi sol ayaklı bekten sağ ayakla gelişine bir şut gol oldu . Tabela 1-1 i gösteriyordu . Bulduğu tesadüfi gol ile cesaretlenen Fenerbahçe oyunu rakip sahaya yıkma çabası içine girdi ama Alex'siz nasıl top dağıtılır kapalı defansa diye kendi içlerinde çaresizce çözüm aradıkları dakikalarda Baroni' nin gereksiz bir şekilde yaptığı faul , Volkan ' a geçen sene Selçuk'tan yediği frikik golünü aklına getirmiş olmalı ki korkudan ayağını önceden atıp Selçuk' un penaltı atar gibi ters köşe yapan frikiğini izlemekle yetindi sadece . Kaleci hatasının , akıllı oyuncunun vuruşuyla birleşen bir gol .


İkinci yarı ise Galatasaray' ın tempoyu düşürüp istediği topu oynama şansını bulduğu yarı oldu . Çok fazla pozisyon üretemeyen Fenerbahçe , Galatasaray ' ın kontra atak taktiğine yatkın oyununa yenik düştü ama bireysel becerisizlikler tabelayı değişmesini engelledi . Meireles ' in uluslararası düzeyde herkesin anlayabileceği hareketi maça damgasını vurdu ama hala kendisi kabul etmemekte anlamını . Meireles ' in anlayışı saçı kadar farklıymış onu da öğrendik bu maçla birlikte .


Sezon başında ideal sağ bekini bulmuş Galatasaray , yıla adeta sol beksiz başladı Hakan ve Çağlar ' ın çok yetersiz ve hatalı oyunları varken süre bulamayan Riera  , her şeyin piri Scott Pirri ile birlikte yapmış olduğu özel antremanlardan verimli sonuçlar alarak formayı kaptı çıkartmıyor alıştı yerine . İspanyolların orta düzey takımlarının bütçeleri biraz uygun olsa Riera şu anda transfer olabilir vatanına tekrardan Galatasaray'ın istediği bir fiyata .

Fenerbahçe takımında Sow gibi şov yapmaya her maç fizik gücü yüksek , birebir pozisyonları affetmeyen , neredeyse bulduğu her pozisyonu gole çeviren bir golcüsü varken nasıl oluyor da onun isteği topları arkasındaki 5 orta saha oyuncusu başaramıyor anlamak gerçekten zor .

Şimdi Fener için Tırişka kupası maçı var bu maçla birlikte moral toplamaya çalışacaklardır . Galatasaray ise maç yapmamanın rahatlığıyla Trabzon maçına daha iyi konsantre olacaklarını düşünüyorum ama kafalarının içinde Şampiyonlar Ligi kura çekimi var . Konsantre kaybına uğratmaz umarım bu çok geç yapılan kura çekimi . Galatasaray için bu kura çekiminde Münih ve Barcelona gelmemesi durumunda ilk maçını deplasmanda yapacağı bir kura gelmesi takım için en iyisi olacaktır . Deplasmana beraberliğe gidecek Galatasaray' ın oyun yapısı deplasmandan beraberlik koparacak hatta sürpriz bir galibiyetle bile dönebilme şansı vardır ikinci maça ama ilk maçın kendi sahasında olması skor bulmaya zorlayacak takımı demoralize edebilir . Güzel bir kura çekimi dileğiyle .

Friday, December 14, 2012

Geçen Yılın Tekrar Maçı

Ligin 16. haftasında ilk yarının dönüm maçında , Galatasaray ve Fenerbahçe karşı karşıya gelecek . Sürekli olarak dünya derbisi olarak lanse edilen bu derbi maç , nedense o kadar çok yer verilmemesine rağmen dış basında en ufak bir yazı parçası manşetmişcesine gösterilmeye ,  insanlar kandırılmaya çalışılıyor . Peki bu dünya derbisini azeri ve türki ülkeler dışında kaç ülke canlı olarak yayınlayacak? asıl bu açıklansa ligin kalitesi ortaya çıksa ama . . .


Aykut Kocaman sene başından beri takımının az gol yemesi için sürekli olarak defansif bir oyun sergiletiyor .rakip gol bulamadığı takdirde bir şekilde gol atıp , kendi sahasına kapanıp kontra atak olmayan hücumlarla , ağır bir şekilde takımının hücuma çıkışını izliyor , bu durumdan memnun olsa gerek ki takımın oyun anlayışında hiçbir değişiklik yok , orta düzey bir maçta bile acaba gol atarmıyız bu maçta sorusu geliyorsa fenerbahçe taraftarının aklına bu oyunda aksi giden bir şeyler vardır ama kaliteli oyuncu kadrosu bir şekilde gol atmayı başarabiliyor ki bu oyuncu kalitesi Aykut Kocaman ' ı yedek kulübesinde tutuyor .

Bu maçtaki Fenerbahçe ' nin taktiği çok bariz şekilde belli ; geride bekle Galatasaray hata yaparsa gol atarız , onların savunması hata yapıyor her maçta fazlasıyla . Mantık olarak doğru ama güzel futbol adına pek yararı yok , ama burası Sonuç=Türkiye yenersen kralsın ne oynadığının önemi yok tıpkı 2-1 biten tek kale Galatasaray ' ın oynadığı maçın bir şekilde kazanılması gibi ama bu anlık sevinçti geleceğe katkısı olmadı ve futbol tarihimizde unutulmazlar arasına giren kupa alma töreniyle gerçekleşen maçla hak yerine teslim edildi . Futbol şansı yeniden Aykut Kocaman ' ın yanında olması mı beklenecek yoksa çıkıp takımın 90 dk top oynamasını isteyen , agresif , sürekli olarak gol arayan bir takım mı sahaya çıkacak orası kesin değil ama bütün sezon boyunca uygulanan anlayışı bir kalemde çizip atamayacağı gerçeği de var .


Galatasaray cephesinde işler genel olarak bakıldığında yolunda gidiyor Türkiye Kupasını saymazsak ki o da zaten grup aşaması olup , grupta 6 maç yapılacak olması sonucunda saçma bir önem almış durumda . Bu kadar maç yapmaya değmeyecek bir değerde bir kupa konumunda . Türkiye Kupasının adı Avrupa Kupalarına kalma yolunda Anadolu takımlarını eleyip  final oynama ve maç sayısı en az 11 i bulacak olan Kupa olarak değiştirilebilir . Galatasaray ' ın genel görünümüne baktığımızda liderliği 13 haftadır kaptırmayan ve Şampiyonlar Liginde bir üst tura kalan bir takım var . Şu anda her şey yolunda gibi! Bu gibinin açılımı bu derbi maçıyla yapılacak ya liderliğe devam edilecek takım tekrardan yukarı yönlü ivme kazanacak ya da bu maç büyük kayıplarla kaybedilecek , etkisiyle bir düşüş başlayacak moral motivasyon aşağı seviyelere inecek ve Şampiyonlar Liginde olası bir dev takımla eşleşilmesi durumunda transfer düşleri de ortadan kalkacak .

Bu tür maçlarda takım oyununun önemi tartışılamaz ama bireysel performanslar maçın kaderini belirler . Göze çarpan isimler ise her iki takımında forvetleri , her ikisi de çok formda her şekilde gol atabileceklerini kanıtladıkları bir sezon yaşıyorlar ve takım içindeki önemleri giderek artıyor . Bu maçta da takım arkadaşları bu isimlerden gol bekliyor .


Aykut Kocaman ' ın hamlesi hep ortada , ortada olmayan kozlar ise Fatih Terim ' in elinde . Maçın kaderini Galatarasay belirleyecek ya kendi kendini yakacak bir taktikle sahada olacak ya da asıl Fatih Terim ' in istediği gibi bir takımla sahada olacak ve tempolu oyununu taraftarlarının desteği önünde sergileyecek . Bunu sergilese dahi geçen sezonki maçın tekrarı yaşanabilecek olması ise futbolun Kocaman şansı .

Sunday, November 18, 2012

Şeytanla Cehennemde Randevu


Lig maçları ve ŞL maçları her zaman farklı oynanır , konsantresi olsun ,  heyecanı olsun , kendini gösterme şansı olsun her şey farklıdır . Gözler futbolcuların üstündedir . Formayı kaparsan bir ŞL maçında bütün dünya seni tanıyabilir ve formayı üstünde taşımaya devam edersin . Manchesterlı oyuncular şu anda formayı sırtından çıkartmama derdinde hele ki genç yetenekler , Galatasaraylılar ise tanınma peşinde ve bunu bir üste geçerlerse gerçekleştirebilirler .



Manchester beklenildiği gibi grubu lider bitirdi , geçen seneki hatalarından ders aldılar . Şimdi rahat bir şekilde İstanbul ' a geliyorlar . Bu sene ikinci kez böyle rahat bir maça çıkıyorlar . İlk rahat maçları Chelsea ile kupa mücadelesiydi . Bu maça yedek ağırlıklı çıkan bir Manchester vardı . Kadro şöyleydi : Lindegaard ; Rafael , Keane , Wooton , Büttner ( Powell ) ; Nani , Fletcher , Anderson ( Tunnicliffe ) , Giggs ; Javier , Welbeck .
 Bu ilk 11 'de de görüldüğü gibi yine tecrübeli oyuncular ile genç oyuncular karma edilmiş durumda . Bu maç skor avantajını iki sefer yakalamalarına rağmen defansının uyumsuzluğu ve olmadık hatalarıyla 5-4 sahadan yenik ayrılmışlardı .  Galatasaray karşısında da yine tecrübeli isimlerle genç isimleri karma yapıp sahaya sürecektir Alex Ferguson . Tahmin ettiğim muhtemel 11 Lindegaard (Johnstone ) ;  Büttner - Phil Jones - Wooton -Rafael  ( Vermijl )  ; Carrick ( Cleverley )  - Anderson  ( Powell ) - Fletcher - A.Young ; Javier - Welbeck ( Macheda ) .

Galatasaray ' ın bu maçta iyi yapması gereken şeyler ; rakibin üstüne çok fazla yüklenmeden arada onların da hücum yapmasına izin verip , kaybettikleri topları uzun toplarla ve kanat akınlarıyla hücumdaki oyuncularla buluşturmak olmalı .


Bu tür oyunu oynamak için ilk 11 ' de Amrabat ' ı görmek gerekiyor ki ilk maçın ilk yarısında çok etkili bir Amrabat vardı yine etkili olabilir , kondisyonu daha yerine gelmiş durumda şu anda . Sağ kanatta tecrübesi ve sevdiği tip maçla Hamit , Orta sahanın ortasının vazgeçilmez ismi Selçuk ve oynadığında Selçuk ' un hücumda varlık göstermesini sağlayan Yekta . 


Defanstaki tercihler ; Defans oynamayı giderek öğrenen Riera , etkili hücum desteğine ve hızına ihtiyaç duyacağımız Eboue , rakibin kontra ataklarında etkili müdahale edebilecek Semih ve sadece daha hızlı olduğu için Cris yerine de Dany defansta yer almalı . Galatasaray ' da Semih ' in partnerinin kim olacağı gerçekten büyük bir sıkıntı Ujfalusi ' den sonra burası toparlanamadı tam toparlandı derken Melo orta sahaya tekrar geri döndü ve sonuç ortada . Melo takıma çok büyük zarar vermekte şu anda sadece orta sahasına değil defansından hücumcusuna ,hücumcusundan taraftarına en büyük zararı da Fatih Terim ' e vermekte . Kendi görevini yapabilse artık bütün herkes rahatlayacak ama olmuyor ama Fatih hocanın ısrarcı yapısı vazgeçmeyen karakteri takıma bazen çok büyük zararlar veriyor . 


Hücumdaki istikrarsızlık 

Hücumda da Galatasaray ' ın sıkıntısı büyük bir uyumsuzluk var kazanılan maçlar hep uyumluluk içerisinde kazanıldı ama bir bakıyorsun sanki geçen hafta bu iki kişi takımı sırtlamamış gibi ortada yoklar . İkili oyunları boş koşuları kaybolmuş . Yine ileri de sıkıntılı bir tercih olacak Elmander - Burak - Umut kombinasyonunda . Burak-Elmander oynasa daha hiç uyum sağlayamadılar , Umut -Burak geçen hafta nasıldı gördük .  Elmander - Umut olsa ikisi de formda değil . Gerçekten kolay bir tercih olmayacak .  



Cehennemi Yaşatmak Gerek

Bu maçta galip gelmek Galatasaray için çok zor olmamalı kendi içinde problemleri var evet ama rahat , stressiz ve akıllıca oynarsa karşısındaki rakiplerini yenecek güçleri var , takım olduklarını hatırlasınlar ,  az hata yapsınlar sonuç gelecektir . Herhangi bir olumsuzluk oluşursa , maçın başında erken gol yenmesi durumunda , taraftarın ümidini kaybetmemesi gerekiyor çünkü bu takım bir şekilde gol atacaktır bu savunmaya . Sürekli üstlerine gittikçe ,  zorladıkları müddetçe hata yapacaklardır bunların sayısı bir kaç tane ile de sınırlı olmayacaktır .
Bu maçta bizleri bol pozisyon ve goller bekliyor . GOL SEVİNÇLERİNDE GALATASARAY' IN ÜSTÜN OLMASI DİLEĞİYLE .  



Friday, November 9, 2012

Kalite Farkı

Yağmur , sis gibi doğa olaylarının olmadığı , bahane bulunamayacak bir maçtan galip ayrılmasını bildi Galatasaray .



 Maç defanstaki basit hatalarla başladı . Uzun toplarla pozisyon arayan Cluj golü atabilecek pozisyona girdi ama dar açıda Kapatenos golü atamadı . Bu pozisyonda Cris arkasını kollamadı ama açıyı daraltıp golün olmasını önledi Muslera ile birlike . Bu pozisyonda çok gariptirki ofsayt olmayan pozisyonda Eboue bile bile rakibinden uzaklaştı ve sadece elini kaldırdı ofsayt diye . Cris pozisyon hatası yaptı derken , Eboue ' nin pozisyondan uzaklaşması içler acısıydı . Bu dakikadan sonra toparlanan Galatasaray , bu düzeyin oyuncusu olduğunu gösteren , gerekli soğukkanlılığa sahip Hamit ' ten çok güzel bir kesme orta geldi , tıpkı Kayseri maçında olduğu gibi ama bu sefer adres Burak ' tı ve Burak hayatının en güzel kafa golünü attı . İlk yarıyı kazasız bir şekilde atlattı Galatasaray .


Ama ikinci yarının başında maç yine savunmanın uyumasıyla başladı . Riera Belediye maçındaki gibi  ofsaytı bozmadı ama yine savunmanın diğer üyeleri geriden gelen adamı takip etmedi ve golü ağlarımızda gördük , bu dakikadan sonra yine saçma bir gol yiyeceğiz derken Burak ' ın ısrarcı yapısı ikinci golün habercisi oldu ve zor pozisyonda Hamit ' in müthiş pasında savunma oyuncuları ters ayakta yakalandı ve topa müdahele edemediler , arka direkte Burak takımının ve kendisinin ikinci golünü attı .
Bu gol Galatasaray ' ı rahatlattı Cluj ' u daha da stres altına aldı ve Galatasaray pozisyonları yakaladıkça rakibin enerjisi azaldı .

BURAK 3.CÜ GOLE YAKLAŞTI AMA bu pozisyonda biraz ağır davrandı , gelelim geçen haftalara herkes Burak ' ı  herkes çok aceleci davrandı diye eleştirmişti kaçırdığı pozisyonlar ama bu sefer Burak bekledi durdu düşündü ama düşününce kaleci pozisyonu iyi sezdi ve Burak ' ın güzel plasesini kurtardı zamanlamasıyla . Burak ilk yarıda bir gol attığında herkes hala Burak ' ı eleştiriyordu eminim! Bencil olmasa şöyle olmasa böyle oynamasa diye ama adam ikinci yarı bir tane daha attı , yine herkes eleştiriyordu üçüncü golü nasıl kaçırdı diye ama sonrasında Burak aceleci ya da yavaş davranmak yerine çok güzel bir ters çalımla hem defans oyuncusunu alt etti hem de kaleciyi . Şimdi ne oldu herkes sustu mu?  Ne oldu yani şimdi ? Forvetin illa hat - trick mi yapması gerekiyor tatmin edici olması için . Burak kariyerinin başından beri sürekli eleştiriliyor ama yılmıyor soyadının hakkını veriyor  BURAK YILMAZ  .    Çalışkan oyuncu her zaman kazanmaya yakındır . Burak eleştirildikçe daha çok çalışıyor ve geliştiriyor kendini , istek var adamın içinde tabiki Burak' a yardımcı olanlar da var ama önce kendisini isteyecek sonra Scott Her işin Pirri de yarım edecek . Diğer oyuncular da yardım alıyorlar , duruşlarından belli oluyor ama hala gitmeleri gereken yollar var .

ORTA SAHA TERCİHLERİ gerçekten yerindeydi Fatih Terim ' in , koşan Yekta , her tarafta etkili olmaya çalışan Emre , üreten ve arayan Hamit - Selçuk ikilisine çok iyi eşlik ettiler . Burada ilginç bir nokta var son yıllar hiç karşılaşmadığım bir durum . 4 büyüklerin orta sahası demek ki sadece Türk oyuncularından kurulu olduğunda da işleyebiliyormuş . Bunu Fatih Terim başardı bir şekilde kendine has çalışma yöntemleriyle .

 TÜRK OYUNCULAR NE KADAR BAŞARILI OLURSA , yabancı oyuncular da ona eşlik eder ve takımın bütünlüğü artar . İlk 11 ' e gelecekte girmesini beklediğimiz isimler var , şu anda bu isimleri durmadan bireysel geliştirme antremanları yapmalılar . Bunların başında Furkan ve Mertan geliyor bu iki ismi de takviye etmek istiyor Fatih Terim , ama zamanla , bu zaman içinde hem fizik hem de teknik olarak geliştirilmesi bekleniyor yakın zamanda ilk 11 ' de bu isimleri görürsek asıl başarı ondan sonra gelecektir . Cluj maçı sadece bir deplasman galibiyetidir . Önemli olan bundan sonrası ,  Cluj ' u yendik diye havalara girmemek lazım , çalışmayı bıraktığın anda rakibin cezayı keser .

Şimdi sıra da Mersin maçı var , iyi takım her maça iyi konsantre olur . Bakalım bu maç bizlere neler gösterecek .

Günün diğer Galatasaray  karşılaşmalarında Basket takımlarımızın Polonya' dan galibiyetlerle dönmesi sevincimize sevinç kattı .


Tuesday, November 6, 2012

Doğa Yanında Olsun!

YAĞMURLA oynanan maçta ilk puanını alan Galatasaray grubun 4.cü maçını SİS ile oynayacağı söyleniyor .

ŞL ' de kaçırdığı pozisyonlarla seyircisine saç baş yolduran Galatasaray bu sefer seyircisinden uzakta maç oynayacak . Bu dezavantaj gibi gözükse de güçlü hücumcuları bulunan bu kadro Rumen takımına göre avantajlı durumda bulunuyor . Galatasaray ' ın son yıllardaki Avrupa performansına bakalım , en son göze çarpan deplasman maçları A.Madrid beraberliği ,Panathinaikos galibiyeti ,  Hamburg beraberliği ,  Bordeaux beraberliği , Benfica galibiyeti . Bu maçların hepsinde Galatasaray müthiş bir hücum performansı göstermedi bekledi golü attı avantajlı skor yakaladı bazen zamana oynadı , bazen gol bulmaya çalıştı ama oyundan kopmadı hiç . Bu maçların hepsinde ilk golü kendi buldu . Bu sezon Manchester maçı da erken golle başlayacaktı belki de ama verilmeyen penaltı üstüne basit bir şekilde gol yenilmesi , Umut ' un sakatlanması her şeyi değiştirdi ve maç kaybedildi . Kaybedildi diyorum çünkü bahaneler sonucu etkilememeli , oynamaya devam edilip kazanılmalı .

Galatasaray ' ın rahat oynaması gerekiyor , kendisini sıkmasına stres yaratmasına gerek yok , artık stres altında olan rakip takım , giden teknik direktörlerinin açıklaması iki maçta 4 puandı bunlardan birini aldılar  ,yeni gelenin hedefi de doğal olarak 3 puan bu takım kendi sahasında savunma yapacak değil heralde . Taraftarları beklenti içine girdi , yeni gelen teknik direktörün üzerinde baskı var başarı baskısı bu . Yeni hocalarıyla birlikte daha hücuma yönelik bir top oynamaya başladılar ve bu da sonuçlara yansıdı liglerinde asıl soru işaretleri şimdi . Bu maç onların hedef maçı . Galatasaray bu düzey deplasman maçlarının provalarını geçen sene zaten yaptı hatırlayalım Galatasaray ' ın 4 büyüklerle yaptığı maçları Trabzon ile 3-0 ve 4-2 , Beşiktaş ile 0-0 ve 2-0 , Fenerbahçe ile 2-2 , 0-0 . Hiçbirinde mağlubiyet yok hatta hepsinde kaçan pozisyonlar olmasa galip gelinebilirdi . Bu maçlardaki oyununu sergilerse Galatasaray bu maçta sıkıntı yaşamaz . 

Galatasaray ' ın bu sezon bir kaç sıkıntısı vardı , vardı diyorum çünkü bunların bazılarını giderdi bile . Bunlardan en önemlisi Selçuk' un hücuma çıkamamasıydı . Melo hazretleri ilerde oynadığı için geride Selçuk oynuyordu ve pas dağıtımları yetersiz kalıyordu uzaktan şut çekilmiyordu sonuç olarak hücum tıkanıyordu . Şimdi ise Melo yok oynamayacağı kesin bu da bir avantaj , oynayacak mı oynamayacak mı tartışmaları yok ortada . Yekta formayı sırtına geçirdi , çift yönlü bir oyun sergiliyor Selçuk ' ta oyunu açıyor hatta gerektiğinde Yekta oyunu açıyor . 

Diğer bir sıkıntı sezon başından beri forvetlerin defansın içinde gömülü kalmasıydı . Bunu ŞL ' de gol pozisyonuna girememekle ödedi forvetler , Lig de ise Ordu yenilgisiyle . Bir başka takıma daha ödeme yapacaklardı ki son anda yırttılar ve her şey o anda değişti . Fatih Terim artık oyuncularına nasıl hücum etmeleri gerektiğini söyledi ve rakip ceza sahası içinden çıkmayan geri gelmeyen Burak' ı oyundan alarak yaptı bunu . Bu maç Gençlerbirliği maçıydı Elmander ve Umut ikilisi maçın ikinci yarısında geriden gelerek hücuma çıktılar ve demarke kaldılar bunun sonucunda arka arkaya gol buldular . Diğer maçlarda da Burak da bu oyuna eşlik etti ama Yağmurla oynanan maçta orta saha oyuncuları aksadı bu sefer çünkü Melo vardı o maçta ve yeterli destek verilmedi oyunculara Amrabat' ın yanına sokulan bir oyuncu bile olmamıştı maç boyunca hatırlarsanız . Diğer lig maçlarında ise 3' er gollü galibiyetler geldi . Şimdi yine geriden gelen oyunla Burak ve Umut gol ararsa ve de ofsayta yakalanmazlarsa maçta bir çok pozisyona girilebilir . Daha ileride oynayan savunma hatları Galatasaray ' ın istediği şey . Cluj da galip gelmek istiyor .  

Son sıkıntı ise defanstaydı bu biraz orta sahanın toparlanmasıyla düzelmiş durumda bireysel hatalarda azalıyor ama hala varlar . Bireysel hatalar oyuncuların elinde ama oyuncuları da tercih eden Fatih Terim , rakip baskılı oynadığında çok fazla pozisyon açığı veren yanlış müdaheleler yapan Dany yerine bu ligde tecrübesi olan pozisyon bilgisi yüksek Cris ve rakip forvetleri durdurabilecek olan Semih ile başlanması mantıklı gözüküyor .

Kolay bir maç olmayacak ama kendi sahasındaki maçlar kadar zor başlamayacak DOĞA SENİN YANINDA , GOLLER RAKİP AĞLARDA OLSUN GALATASARAY! 

   

Tuesday, October 23, 2012

Şans

Maç öncesi şüphesiz maçta oynanacak taktik düşünülüyordu ama maçın başlamasıyla birlikte taktik namına hiçbir şey kalmadı . Yağmur bu kadar şiddetli olabilir normal bir şey ama zeminin bu kadar kötü olması Cluj için biçilmiş kaftandı . Zemin sürekli böyle olacaksa ilerleyen maçlarda Galatasaray bu oyun yapısına hiç uygun olmayan işler yapıp puan kayıplarını sürdürecektir .

Maça hızlı başladı Cluj , Galatasaray daha sahaya ısınamamışken Eboue ' nin Gençlerbirliği maçındaki gibi müdahale yapma isteği olmadığı pozisyonda ( maçın ilk dakikalarında da benzer hatası vardı )  Dany ' den seken top ağlarımızla buluştu . Savunmanın bu derece aynı golleri yemesi gerçekten çok komik .

İlerleyen dakikalarda şutlar gelmeye başladı , zemine alışılmaya başlandı , kırmızı kartla rakipte 10 kişi kaldı sonra penaltı da oldu artık gole çok yakındı Galatasaray , aklımdan penaltıyı kim atar diye geçirmeye başladım Selçuk , Elmander , Hamit , Umut heralde Selçuk dedim ama olmaması gereken adam Melo dans etme amacından mıdır bilmem ama topun arkasında geçti ve bir penaltı nasıl atılmaz dersinin en temel kuralını tüm herkese uygulamalı olarak öğretti . Bu dakikadan sonra herkes bu takım gol atamaz şans yok demeye başlamıştır içinden benimde söylediğim gibi .


Kırmızı karttan sonra artık sahasına iyicene kapanan defansı indirilecek kafa toplarıyla aşmayı planlayan değişiklik geldi , erkendi ama forveti üçleyip fizik gücü yüksek oyuncularla devam etmek mantıklıydı ama kısa süre içerisinde gelen Elmander sakatlığı ve hiç de bu oyuna uygun olmayan Emre ' nin girişi takımın geri vites atmasına sebep oldu ve devre sona erdi .


İkinci devre ise artık sahasından hiç çıkamayan arada Dany ' nin hatalarını bekleyip gol bulmaya zorlanan bir Cluj vardı . Amrabat sahada adım atmadık yer bırakmadı sağ bek ve sol bekin açığını dahi kapattı her iki kanatta da müthiş işler yaptı ama bir adamda ben bu adamın bir adım önüne koşu yapayım boş orta açayım demedi Amrabat topu aldığında herkes onun çalımları üst üste atıp topu ayaklarına atmasını beklemesi acınası bir durumdur . Bu durumda Amrabat ' ın yapması gereken bol bol orta açmaktı ki ters kanada geçince ortaları daha etkili olmaya başladı ve bunların birinde beklenen gol geldi , gol geldikten sonra bir gole daha gereksinim vardı ama bir şekilde gelmedi bunun sebepleri başta saha zemini , kornerlerin paslaşarak kullanılması ki bu çok saçma bu saha şartında , duran top şansının bu derece kötü kullanılması Cluj ' a yaradı . Elmander ' in bu kadar istekli olmasına Amrabat da eşlik etti , Selçuk için ideal zemin değildi ve libero mevkinde oynadı bu da bizi olumsuz etkiledi , hücumda Melo kullanıldı yine   ama ne hava topu alabildi ne de seken toplarda şut vuramadı , Hamit ' i çıkarmak yerine Melo ' nun çıkması gerekiyordu bu çok büyük bir taktiksel hatadır . Hamit ' in sakatlığı yoksa ve bu zeminde aklıyla iyi şut çıkarabilecek etkili orta açabilecek isim yerine penaltı kaçıran aklı sadece gol atmakta olan görevlerini ihmal eden Melo tutuldu sahada gariptir ki bu oyuncu bu kadar destekleniyor . Burak girdikten sonra iyi işler yaptı son dakikalarda son derece uygun pozisyonda yan ağları topla buluşturmak yerine kale içindeki ağları topla buluşturmuş olsaydı gruptan çıkma şansı Galatasaray lehine gelişecekti ama olmadı .

Semih ' in maç içerisindeki soğuk kanlılığı , Amrabat ' ın bitmeyen enerjisi bu saha zeminine rağmen , Elmander ' in canını dişine takıp oynaması gerçekten çok güzel ama diğer takım üyelerinin formsuzluğu ve ruhsuzluğu , bu kadar pozisyon bu kadar kaçan puan , gerçekten yazık . Her maçtan sonra hakem hakkında konuşulurdu ama bugün hakemde konuşulmuyor bahane kalmadı ama ne gariptirki hala umut var gruptan çıkmak . Bu grup bize daha çok sürpriz gösterecek gibi .

Önümüzde lig maçları ve sonrasında Cluj maçı var , bu maçlarda takım beraberliğini arttırırsa Galatasaray ' ın deplasmanda Cluj ' u yenmesi benim için çok normal bi sonuç olacaktır . Ama bu galibiyet bile bir üst tur için yeterli olmayacaktır Euro Cup ' a gitme şansını arttıracaktır bu bir gerçektir artık kabullenilmesi gerekiyor matematiksel olarak şu anda şans var ama ŞL ' de maç kazanmak kolay değil gol yememek çok önemli ama Galatasaray bunu başaramaz , en iyi zamanında dahi gol yerdi Galatasaray , eskiden de aldığımız galibiyetleri hatırlayın çoğu karşılıklı gollerle alınmış galibiyetlerdir .  Umarım Elmander ' in önemli bir sakatlığı yoktur ve formu yükselirken oynamaya devam eder ve takımın başarısı , Türk takımlarının başarısı artar .

Monday, October 22, 2012

Son Şans İçin Çanlar Çalıyor

Braga maçında sabit duran orta saha ve ceza sahası içinde rakip savunmaya teslim olmuş ayağıma düşerse gol olur mantalitesindeki çift forvet anlayışı Gençlerbirliği maçının ilk yarısında da devam etti . Bunu çok iyi kendine lehine çeviren Gençlerbirliği hızlı oyunculardan kurulu ama pozisyon takibi zayıf oyuncuları alt ederek ilk yarıyı önde kapadı ikinci yarı ise Burak-Umut değişikliği takıma dinamizm kattı .  Elmander ofansif orta saha oyuncusu rütbesine geçti , takımı geriden organize gelmesini ve rakip savunmanın pozisyon almasını zorlaştırdı ve bunun sonucu üst üste 2 gol geldi . Geçen sezonki Galatasaray ' ı andıran oyun geliyor derken bu seneki basit gol yeme alışkanlığı yine bir şekilde aradan sıyrılıp yüzünü gösterdi , mağlubiyet için sırıttı ama sonuç olarak son dakikalarda beraberlik geldi ve 3 haftadır kazanamamasına rağmen liderliğine yetecek puan kazanıldı . Çok gariptir ligin 5. haftasından beri kazanamayan Galatasaray ligin 8. haftasında hala lider . Az puan kaybı yapan şampiyon olacaktır .


Ligde şampiyonluk için az puan kaybeden şampiyon olur ama ŞL ' de durumlar farklı gruptan çıkmak istiyorsan evinde yenilmeyeceksin kazanamasanda kalende gol görmeyeceksin ve o bir puanı alacaksın şu an için bunu da yapamayan bir Galatasaray var , bu maç son şans artık telafisi yok . Alınacak mağlubiyet beyaz bayrak anlamına geliyor ki bu Galatasaray ' a lig yarışında da zarar verecektir . Bu takım ŞL hayaliyle geçen sezon şampiyon oldu ve bu sene başında akıllarda bundaydı ama alınan sonuçlar hazır olunmadığını , hayal kurulduğunu gösterdi .  

Defansın ortasındaki büyük sıkıntı takımı sürekli zora sokuyor . Geçen seneki Semih- Ujfalusi ikilisini aratıyor ve aratmaya da devam edecek , Semih sürekli Dany ' nin açıklarını eksiklerini kapatır durumda Dany nerede hata yapacak diye düşünüyor ve bu onu feci şekilde yıpratıyor . Gençlebirliği maçında sefil bir haldeyken Bülent Korkmaz üstadının karakterini sergiledi işte Galatasaray ruhu bu çocukta var dedirtti . Bu karakteri ondan yaşça büyük kendini büyük futbolcu sanan ama bunu göremediğimiz oyunculara da bulaştırsa bu takım bu turu geçer ligde de rahat bir şekilde şampiyon olur . Bunun bilincinde olan Terim bu yıl takıma yeni gelen oyuncuları takıma alıştıramadı ve hala takım ruhu sağlanamadı , çoğu oyuncu kafasına göre hareket ediyor bireysel performanslara kalmış bir takım görüntüsüne bürünmek üzere , buna acil dur denmesi gerekiyor yoksa bu sezon hüsran sezonu olacak . 

Orta saha da sürekli defanstaki açıkların benzerini göstermekte . Selçuk bu sezon daha çok ön libero mevkinde Melo ' ya göre . Buna Melo mu karar veriyor yoksa Fatih Terim mi bilmiyorum ama Melo ' nun amacı orta sahada rakip toplayken rakibi oynatmaması top bizdeyken de topun gerisinde bulunup arada sürpriz çıkışlar yapması olası top kayıplarında topu kısa zamanda kazanıp , hücuma geri kazandırması olması gerekirken bu sezon ben gol atayım şov yapayım taraftara havasında kondisyonu düzeliyor giderek ama kafası geriye gitti , bir Terim ayarı gerekiyor bu işe . 


Galatasaray , karşısında korkacağı rakip olmadığını bu sezon bize gösterdi bütün takımlara karşı galibiyet için sahaya çıktı fazla korkusuz bir takım ve bu özgüven yüksekliğinden kaynaklanıyor ama günümüz futbolunda saniyelik hatalar gol ile sonuçlanmakta ve en zayıf görünen takımlar bile bu ana konsantre , var gücüyle saldırıyorlar o anda . Bu tür takımlar o ana konsantre ama bizim Türk takımları çok rahatlar , bu rahatlığa gerçekten şaşıyorum , konsantre olmayıp yenildikten sonra sen kimsin ki! 

Cluj ' un kaptanı bile takımın hedefini gösteriyor savaşırsak grubu 3.cü bitiririz . Hedefleri bile 3.cülük olan bir ikinci sıradaki takım karşısında puanı olmayan bir Galatasaray ama hedefi hala bir üst tur olan Galatasaray . Aradaki sınıf farkını sahaya yansıtılırsa bu takımı iki maçta da yenip bir anda kendimizi 2.sırada gruptan çıkmayı garantilemiş Manchester temsilcisi United ' la maç yaparken bulabiliriz .     

Sezonun en kritik maçı , dönüm noktası , umarım her şey yolunda gider , taraftarlara ve oyunculara bayram hediyesi güzel , temiz bir galibiyet olur .




Not: Hakem ne kadar kötü olursa olsun hakeme kafayı takmadan takır takır oynamamız gerekiyor . 


Friday, September 21, 2012

Düşler Yere Düştü Ama Devam


Galatasaray taraftarlarının haftalardır beklediği maçta , 93 ' teki mutlu sona benzer bir sonuç çıkması isteği o kadar çok işlenmişki , sahada ilk dakikadan son dakikaya kadar galibiyeti isteyen arzulayan ama bir o kadar da şanssız , bir o kadar da alan savunmasından adam paylaşımına geçerken kademe hataları oluşturan daha tam hazır olmayan bir takım vardı ama yüreklerini ortaya koymayı eksik etmedikleri için herkesin alkışını kazandılar ama bir puandan hanesinde yazmıyordu son düdük çaldığında .



Sir ' ün Manchester ' ı  Scholes , Roy Keane ve Ryan Giggs ' in yerlerini dolduran adam aramakta ama bulamamakta bu çaresizliğini geçen sezon geri çağırdığı Scholes ' un hala ilk 11 ' de başlıyor olması bu acizliği gün yüzüne vurmakta . Bu oyunlarına öyle bir yansımışki artık anlık hızlı hücumlarla arada rakibini vuran geri kalan dakikalarda pasif hücum yapıp alan daraltan bir yapıda kurt hoca bunun farkında ve takımının sadece kaybetmemesini istiyor bir şekilde toparlayacak takımı bunun bilinci ama mağlubiyet istemiyor geçen seneki hüsranı tekrar yaşamamak için . Galatasaray ise tam tersi bir takım yeni yapılanan alt yapıdan genç oyuncuları takıma yavaş yavaş ekleyip kendilerini geliştirme imkanı sunan , yaptığı transferlerle eksiklerini bütçesi ölçüsünde azaltan ama hala bir çok yol katetmesi gereken bir takım . Bu takımın ilk önce kazanmayı alışkanlık haline getirmesi gerekiyor ve büyük maçlarda bazen futbolun gereği olan maçı gol yemeden bitirme üzerine olan futbolu ( bu hücum yapmayacak demek değildir hücumu yaparken geri dönüşlerde takım savunmasının ve bireysel savunmadaki hataların bu denli basit düzeyde olmaması , elit takımların üzerine geldiğinde sahaya nasıl yayılması nasıl geriden gelen adamların gözlenmesi ve önlem alınması gibi ) öğrenmesi gerekiyor . 




Bu maç berabere bitebilirdi yada galip gelinebilirdi ama mağlup olundu . Manchester maçı şu anda Galatasaray ' ın hedef maçı değildi hedef maçlar Braga ve Cluj maçları bu takımların üst üste alınacak 3 galibiyet 2.turu Galatasaray ' a getirecektir . Galatasaray bu gruba düştüğünde gözüne bu takımları kestirdi şimdi bu maçlara full konsantre olup ilk önce Braga ' yı Cluj' a yenildi diye küçümsemeden çıkıp 90 dk durmadan futbol oynayıp kazanmak sonrasında Cluj ' u üst üste yenip son iki maçta rahat oynayıp futbol şöleni içinde rahat bir Manchester maçı izlemek dileğiyle  .

Sunday, September 16, 2012

Hazır Mıyız?


Gözler Antalya maçında akıllar Manchester ' daydı maç öncesi . Aslında kadroya bakınca da maçın Manchester maçı kadrosu düşünülerek kurulduğu kendini belli ediyordu . Bu belki izlemeye gelenleri yanılgıya düşürecek bir taktikti , belkide bir sonraki maç düşünülerek o maça konsantre olmalarını beklediği oyuncuların aklını fikrini o maça verecek konuşmanın çoktan yapılmış olması . 
Lige geçen hafta verilen milli arada yaptığı hazırlık maçlarıyla takımı iyi hazırlayan Fatih hoca Cris , Amrabat ve Melo ' ya maç ritmi kazandırttı ve bu hafta da ilk 11 ' de yer almalarını sağlattı . 


Geçen sezon Galatasaray ' ın sezon boyunca yenemediği tek takım olma özelliğini taşıyan Antalya ' yı bu sene bulduğu erken gol ve rahat oynadığı futbolla yenmesi sevindirici ama yine duran toptan verdiği tek pozisyonun direkten dönmüş olması Manchester maçı öncesi yine çalışılması gereken en önemli olarak nokta olarak göze çarpıyor .  Manchester ' ın ön direğe kestiği yan toplar ve sıfıra inip verilen paslarla gol buluyor olması Old Trafford ' da çok sıkıntı yaşatabilir . Manchester takımının en büyük sıkıntısı ise orta sahada istediği üstülüğü kuramadığı zamanlarda her an gol veya goller yiyebilecek potansiyelde olmasıdır . Hızlı ataklarda  defansının ortasındaki kademe hataları ve bireysel hataların yüksek olması Galatasaray için çok bir büyük avantaj olarak gözükse de defansın arkasına Melo gibi Emre gibi Hamit gibi ekstra adamlara pas atacak isim olan Selçuk ' un performansı maçın kaderini Galatasaray açısından belirleyecek isimdir . Bu maçla da Selçuk ' a Carrick ' le önlem alınacağını düşünüyorum . Umut ise artık yorulmaya başladı bu Manchester maçını da atlatıp bir an önce biraz dinlendirilmesi gerekiyor bu kadar yüksek maç temposuna alışkın olmayan bir oyuncunun yıpranması Galatasaray ' ın ve milli takımın zararına olacaktır . 

Manchester cephesinde sakatlıklar bulunsa da takımda oynayan oyuncular her an skoru değiştirebilecek kapasiteye sahipler . Her oyuncu tehlikeli her birine farklı önlem almaktansa araya kaçan , boş alana koşu yapan oyuncuları izlemek savunmanın anahtarı ama dünkü maçta Hakan Balta ' nın bu denli hatalar zincirinin içine girmesi ve karşısında oynayacak oyuncunun Nani olması ne kadar büyük bir handikap içerisinde olduğumuzu gösteriyor .

Galatasaray ' ın muhtemel Manchester 11 ' ini şu şekilde tahmin ediyorum : Muslera - Cris - Semih - Eboue - Hakan - Selçuk - Melo - Hamit ( Engin ) - Emre - Umut - Elmander ( Burak ) . Bu tür bir kadroyla orta saha üstünlüğünü eline almak isteyecektir Fatih Terim hem de çift forvet görüntüsüyle önde baskı kurmayı planlayacaktır eğer tek forvetli bir takımı sahada görürsek bu bizim açımızdan umutsuz bir maçın göstergesi olacaktır , rakip Manchester tamam ama gol yemeye çok elverişli ve defansında iki senedir çok fazla problem olması ve ŞL gibi bir platformda defansın topla daha çok topla oynadığını düşünürsek Premier Lige göre top sokma özelliği düşük olan defans ikisilisi çift baskıyla zor anlar yaşayabilir ve gol bulma açısından da orta sahada oynatmasını düşündüğüm her oyuncunun araya iyi pas atabiliyor  olması bizim için kilit noktadır hücumda .

Bu tür maçlarda rakip bir şekilde pozisyon bulacaktır ve gol bulması da çok normaldir önemli olan takımın kendi kimyasını bozmaması , aynı disiplinle 90 dk oynanması halinde ise puan veya puanların gelmesi beklenebilir . Puan alınmadan da dönülmesi durumunda morallerin çok bozulmaması gerekiyor , malum rakip dünyanın en büyük 5 takımından biri , bu maçtan çıkartılacak dersler takım için iyiye gidişe sinyal olabilir .

Her açıdan zorlu bir 90 dk olacak ama Galatasaray takımı ve taraftarı buna alışkın , Şampiyonlar Liginin efsanevi müziğinin başlamasıyla birlikte müthiş bir heyecan belirecek yüreklerde , Galatasarayımıza bu mücadelede başarılar diliyorum , puan yada puanlarla bu deplasmandan dönülmesi dileğiyle .

Son olarak Galatasaray maçı dışında eklemek değinmek istediğim nokta , bu haftanın belki de sezonun en komik görüntülerinden birine tanık olduk Kasımpaşa - Gaziantepspor maçında . Pintos ' un attığı golden sonra çıkardığı formasının sahaya atlayan bir taraftar tarafından bir süreliğine çalınması gerçekten spor tarihinde yer alabilecek ilginç bir olaydı .


Friday, September 7, 2012

Puan almak mı kim biz mi,yok teşekkürler biz almayalım


Grubunda favori gösterilip , 0 çekip elenen , Hollanda Liginden alınmış tecrübesiz ve beceriksiz defans , orta sahada tek Sneijder ve bir kaç kaliteli hücum oyuncusu bulunan Hollanda ' dan puan alınamasına davetiyeyi kaybedecek hiçbir şeyi olmayan Türkiye ' nin böyle bir kadroyla çıkmasıdır . Şu anda Türkiye ' nin 4 tane formda oyuncusu var ki bu oyuncular takımın her şartta takımın temelini oluşturması gereken oyuncular . Bu oyuncular  Burak - Umut - Selçuk İnan ve Arda . Sakatlığı olmasa Volkan da bu takımın vazgeçilmezlerindendir . Bu oyuncuları takımına koyarsın ve etrafına da diğer oyuncuları form durumlarına ve uyumlarına göre yerleştirirsin . Ama Abdullah hocanın Estonya maçını önemli görüp Selçuk ' u diğer maça saklaması  en çok Barcelonalı yöneticileri şaşırttı , Selçuk ' u izlemeye geldiler ama heralde artık bir daha Hollanda ve Türkiye ' den oyuncu almazlar bu hataları  gördükten sonra .

Türkiye milli takımı defansif oynadığı maçlarda bir kaç tesadüfi galibiyet hariç her birini kaybetmiştir , bizim oyun stilimiz hiç bir zaman defans olmadı bunu anlayan ilk hoca Fatih Terim ' di ki onunla Türk milli takımının önü açıldı en iyi defans hücumdur taktiği bizim sahip olabileceğimiz en iyi taktiktir , biz savunma takımı olamadık , olamayız . Örneğin ; Bursaspor ve Twente maçını izleyin defansı olmayan bir Twente hücum gücü yüksek takım oyunu oynamayı seven Bursa ' yı eledi . Bursa skoru korumaya gitti tek bir pozisyona girdi ve onu attı ki üstüne gittiğinde savunması alarm veriyordu Twente ' nin ama üstüne gitmedi bekledi ama işin enteresanı Bursa savunma yapmayı bilmiyordu ama korkarak savunmada kaldı ve 3 tane gol yedi , elendi gitti . Yine aynı Bursa Galatasaray maçına aynı kadroyla çıktı ama taktiği ve amacı 3 puandı ne değişti Galatasaray Twente ' den zayıf takım mı,  tabikide hayır ama Türk futbolu korkak oynanıyor Avrupa 'da , Türkiye ' ye dönünce mantalite değişiyor ve takımına uygun olan futbol oynanmaya çalışılıyor ama nedense yurtdışına çıkınca her takım korkaklığın esiri oluyor . Sürekli futbol mantalitesine oturtmak turnuvalara katılan derece yapan takımlar yaratmak istiyoruz ama kendi futbolumuzu oynayarak bunu elde etmeye çalışsak Türk milli takımı ve Türk takımları , kendi oyun anlayışında oynasa da bizde geleceğe umutla baksak güzel olmaz mı .

Hücum pres yapıp topu önde tutmaya çalışmak isteyen milli takımımızın Umut ' u önde feda edip sağa sola tek başına yaptığı koşularla izledik maçın başında . Umut ' u bir an kanat oyuncusu olarak düşündüm . Atılan toplar önüne doğru değilde sağa sola gidiyordu . Neden acaba diye sorarsak cevabı çok basit ; Valencia ' dan yan top oynadığı için gönderilen Topal ' ın hala dikine pas yapamaması Umut ' un hücum pres gücünü öyle bir yıprattı ki Hollandalılar rahatladı her pozisyonda . Oysa Selçuk ' un tecrübesiz , uyumsuz savunmaların arkasına arasına attığı toplar olsaydı Umut bugün karşı karşıya kaç tane pozisyona girip en azından birini gole çevirseydi şu anda bir en azından bir puana seviniyor olacaktık ki Burak ' da oynasaydı top yapmayı beceremeyen savunmanın ne kadar hata yapacağını sayamacaktık . Bu hataların yapılacağı kesindi ki maç içinden az daha kendi kendilerine gol atacak konuma geldiler maçın başında ve diğer belirgin hata da Arda ' nın kapmış olduğu topta karşı karşıya kaçırdığı pozisyondan olabiliritesinin yüksekliğini gördük . Arda ' nın yerinde olsam Falcao ile özel antreman yapardım , karşı karşıya nasıl gol atılır diye öğretsene bana Falcao derdim . 

İlk 11 de olup oyunda olmayan Tunay ' ı ben 25. dk civarlarında kafamda çıkarmayı planladım ki teknik direktör ben olsaydım o anda oyuncu değişikliği yapıp sahaya Burak ' ı sürerdim bu Hollanda ' yı gördükten sonra ama Abdullah Avcı geç oyuncu değişikliklerinde örnek aldığı kişi Aykut Kocaman olunca maç anormal seyrine güzelcene devam etti . Devre arasında oyuncu değişikliği bekledim ama oyuncu değişikliğini bizim savunmamızın berbatlığını görüp hızlı bekle ileride tehlike yaratmak isteyen Hollanda ' dan geldi değişiklilk . Bir şeyler yolunda gitmiyorsa demekki 60 .cı dakikadan önce de değişiklik yapılabiliyormuş ama bu bize ters bir durum tabiki . Tamam değişiklik yapılır maç içinde ama en son maçında ayakta hali olmayan Nuri ' nin kurtarıcı olarak alınması da bir hayli şaşırtıcı . Daha sonrasında doğru bir değişiklik ve Burak hamlesi sonrası ise felaket orta sahada top taşınamıyorken ihtiyacın yeri belliyken kontra atakta etkili ama ne tesadüftür ki sorun top bizde olup onu 18 ' e taşıyamamaktı , forvet alıp eski mantıkla çok hücumcu oyuncuyla gol bulunur topu taşımasak da olur şişir gitsin değişikliğiyle Mevlüt ' ün oyuna girişi şu acınası Hollanda ' ya üç puanı hediye edişimizin dile getirilmesinin farklı versiyonudur .   

Tarihinin en kötü oyununu oynayan ve bu denli güçsüz bir kadroya sahip Hollanda karşısında galip gelinilmemesi tek kelimeyle ifade edilebilir : Yazık!


Türk milli takımını gruptan birinci olacak şekilde hazırlayacağız konuşmasının üzerine bu derece korkak anlayışla sahaya oyuncuları çıkaran takımın hocasından Estonya maçında daha sert bir savunmayı nasıl aşacağını merakla beklemekteyim .  

Friday, August 31, 2012

Özlem Sona Eriyor ve Cehenneme Dönüş Bir Arada



Herkesin gönlünde yatan farklı bir kuraydı belki de aynısıydı , diğer gruplarla karşılaştırdığımız zamansa çilek bir kura diyebileceğimiz , çilek bir kura olup olmadığını ise çileğin hormonlu yada hormonsuz çıkmasına bağlı olarak değişkenlik göstereceğinin farkındayız . 


Kura şansı önemli olsa da maçlar sahada kazanılır . Şampiyonlar Liginde oyun anlayışı tamamen değişiyor özellikle son yıllarda Şampiyonlar Ligine göre düşük bütçeli takımlar içerde dışarda bir puana dünden razı oyunu ve pozisyona girdiğindeyse affetmeyen , bulduğunu atan takımlara en güzel örneği geçen sene Apoel ' i , orta bütçeli takımlarsa aldığı sürpriz galibiyetler yada aldığı süpriz yenilgilere rağmen gruptan çıkabilme potansiyeline sahipler takımlara örneği Marsilya . yüksek bütçeli takımlardaysa konsantre eksikliği yüzünden yaptığı sürpriz kayıplarla elenip Avrupa Ligi yolunu tutan takımlara M.United , Valencia , M.City ' i örnek gösterebiliriz . Ve bunların dışında farklı kategoriden takımlar var bunlarsa orta bütçeli , liglerinde başarılı , hücum anlayışı ön planda ama bu ligde güçlü savunmalara karşı hücum gücü yetersiz kalıp savunma zaafları ön plana çıkıp beklentilerin altında kalan ve elenen takım örneği ve Galatasaray ' ın oyun anlayışına yakın B.Dortmund var . Geçen sene oynadığı maçlara favori çıkıp istenmeyen sonuçlar alıp , bu ligin formatına uygun top oynamamaları elenmelerinin sebebiydi . Galatasaray ' da geçen seneki Dortmund ' un durumuna düşebilir .  Bu duruma düşülmemesi için hiç bir rakibi küçümseden ve oyun içerisinde anlık hatalara izin verilmemesi gerekiyor ki Cluj ve Braga gibi takımlarda kendini en iyi şekilde diğer büyük takımlara pazarlama isteği bulunan ve en üst düzey performanslarını sergilemek isteyecek bir çok oyuncuyla dolu olması aslında düşük potansiyele sahip oyuncular var bu takımlar can yakabiliyor . Bu takımlardaki oyunculara örneği Galatasaray iyibilir ( Videolardan izleyipte alınan , Roma deplasmanında iki gol atan ama normal performansı tatmin etmeyen Culio ) . 

M.united bu sene başarıya aç , geçen senesi Şampiyonlar Ligi tarihlerindeki en başarısız olarak görülen tek sezonu . Gruplarında Şampiyonlar Ligi elemeleri tarihinin değişmesine yol açan takımın olması ve Rooney ' in sakatlığı yine korkutmakta onları . Transfer politikasını değiştimesi bile takım içindeki sıkıntıları ön plana çıkaran bir gerçektir .

Braga takım oyununu üst düzeyde oynayan ve karşı takım tarafından küçümsendiğinde sonu mutlu biten maçları var . Celtic , Arsenal , Sevilla , Liverpool  gibi takımlar tutunamadılar ve yenildiler . Ciddiye alındığında ise Beşiktaş ' ın geçen sezon deplasmanda yendiğini ama ciddiyetsizliğe düşüldüğü andaysa İnönü ' de Beşiktaş ' ı yenen bir Braga gördük .



Cluj genellikle grup maçlarında 4-5 puan toplayacak kapasiteye sahip bir takım . Galatasaray için önemli olan 3. ve 4. maçlarında sürpriz puan kaybına izin vermemesi bu maçlarda herhangi bir kayıp olmazsa 6 puan alınacak , Braga ' nın M.United maçlarında kaybedeceği puanlarla Braga ' nın önünde yer alınacak ve M.United rahat bir şekilde Arena ' ya gelmiş olacak görünen tabloda ve Galatasaray alacağı galibiyetle gruptan çıkarak Braga deplasmanına formaliteden gidebilir ama M.United geçen sezonki saçma puan kayıplarını tekrarlarsa grup çok fazla sürprize açık bir grup haline gelecektir ve 8-9 puanla gruptan çıkma durumuna yol açabilir .

Şampiyonlar Ligi ciddi maçlardan oluşan getirisi çok büyük , heyecanı son dakikaya kadar bol ve giriş müziğiyle kendini maçın havasına girdiren bir lig . İpler Galatasaray ' ın elinde ve yine 90 ' ların sonu 2000 ' lerin başındaki gibi Avrupa ' da Türkiye ' ye puan getirebilecek tek takım Galatasaray ve takımın başında taktik ve moral depolama uzmanı Fatih Terim , yanlarında bu tecrübeye tanıklık etmiş Ümit Davala , Hasan Şaş , Taffarel ve dışarıdan destek veren takımın diğer üyeleri . 

Başarılar GALATASARAY!

Sunday, August 26, 2012

Hataların Oyunu

Lig tarihinin en erken derbisi oynanan futbolla erken olduğunu bize yüzsüz bir biçimde gösterdi . Maçın kadroları  skorun bu şekilde bol gollü geçmesinin sebebiydi . Hazır olmayan Melo , takıma adapte olamayan Hamit , diğer yanda etkisiz ve asıl pozisyonu sol bek olmayan Uğur takımlarının kalitesini düşürdüler ve sonuca etki ettiler .

Galatasaray korktuğum gibi 22.sn ' de çok net bir golü kaçırarak maça  başladı ve Kasımpaşa maçından sonraki yazımda bahsetmiş olduğum gibi duran toptan gol yeme alışkanlığını devam ettirdi . Bu golde Melo hazır olmadığının sinyalini ters vuruşuyla verdi ve yenen ikinci golde kanıtladı . Fatih Terim ' in yüzündeki ifadeler yine maçın seyrini gösteriyordu . Yaptığı Melo tercihi kendisine çok pahalıya patladı , bile bile böyle bir yanlış yapması ve bazı oyunculardaki ısrarcı yapısı bu sefer takıma zarar verdi ve bunu devam ettirirse yaptıracağı zarar Şampiyonlar Liginde pahalıya mal olabilir .

Oyun olarak üstünlüğü elinde olan Galatasaray ilk yarının sonunda Umut ' un ayağından bulduğu golle skora eşitliği getirdi . Maçtan sonra bu golde Umut ' un topu elle önüne aldığı gerekçesiyle golü tartışanların Beşiktaş ' ın kornerde neden alan savunması yaptığını , hadi yaptı diyelim neden rakip oyuncuların geriden koşularını gönül rahatlığıyla izleyip gole izin veriyor sorusunun cevabını bulmaları gerekmektedir .

Beşiktaş ' ın hızlı gelişen atağında ki bu maçın en güzel hücumuydu , yapılan kısa paslar ve sonrasında Olcay ' ın önüne atılan uzun pasta , Olcay 'ın içeri gönderdiği topa , Hakan ' ın kullanmasını bilmediği sağ ayağıyla yapmak istediği müdahalenin yetersiz kalması sonucu herkesin maçtan önce bir beklentisi olmadığı Holosko ' nun maçtaki 2. golünü atmasıyla ikinci yarıyı trajikomik bir hal aldı . Hakan bir hata yaptı golde tamam her futbolcu hata yapacaktır ama buradaki diğer hata Galatasaray savunmasının içler acısı hali , geriye yavaş koşan Eboue , topla birlikte bu maç çok fazla ileri çıkan Semih ' in pozisyonunu kaybetmesi , ağır ve topu adeta izleyen Ujfalusi ' nin yenilen goldeki payları Hakan ' dan daha fazla . Geçen sezon Burak Yılmaz ' ın Galatasaray 'a attığı golde savunmanın faul beklentisiyle uyumasını hatırlattı bana bu gol . Savunma dörtlüsü aynı , takipçilik yine aynı .

Bu golden sonra oyunu soğutmaya çalışan Beşiktaş istediği soğumayı mevcut kadrosundaki en önemli hücum silahı Mustafa ' nın sakatlanmasıyla buldu . Oyun yaklaşık 3 dakika kadar durdu ama sahaya yansıması daha uzun sürdü . Bunun üstüne Batuhan aldığı hafif darbeyle yaklaşık 3 dakika daha oyunu soğuttu . Yerde kıvranarak yatması kalkmaması ve sonrasında saha kenarına gelip daha oyun başlamadan sahaya girmek istemesi ve oyun başlar başlamaz oyuna tekrar dahil olması tamamen futbolun bir ayıbıdır . Bu kadar çok zaman geçirip süre eriten bir adam hiçbir müdahale yapılmadan oyuna girmesi ve hakemin bu oyuncuya kendisini aldattığı , rakibin futbol oynama süresini çaldığı için sarı kart çıkaramaması komik . Malesef Türkiye ' deki oyuncular hakemle çok fazla oynuyorlar ama nedense Avrupa Kupalarında aynı artistik hareketleri göremiyoruz . Bu hakemle oynayan oyuncular , sadece Batuhan için konuşmuyorum , hakemin güvenini sarsmaktadırlar . Bu pozisyonun biraz daha sonrasında Uğur dengesizce ceza sahasının içinde Aydın ' ın tepesine çıkıverdi ama Aydın kambura yattı gerekçesiyle en direk serbest vuruş verildi üstüne de orta sahadaki çarpışmada Aydın ' a yapılan harekete Beşiktaş lehine karar verilmesi sonrası derdini anlatmaya çalışan ve üstüne sarı kart gören Aydın ' ın çaresizliği gören Selçuk ' u çok fazla sinirlendirdi ama tepki göstermedi hiç hakeme . İlerleyen dakikalarda ise bir şekilde Burak ' ın yerde kalması sonucu hakem penaltı noktasını gösterdi hakeme tepkiler yükselirken , kararı veren yan hakeme itiraz eden sadece Fernandes olması ve diğer oyuncuların kararı vermeyen , yan hakemin kararını uygulayan hakeme itiraz etmesi de son derece saçma gözükse de bir yandan da o karar verildiyse gösterilmesi gereken sarı kartı atlattı . Sonuç olarak Türkiye ' de hakeme itiraz etmek işe yarayabiliyor . Daha önceki karara tepkili Selçuk topun gerisindeydi ve bütün sinirini çıkarırcasına topa öyle bir sert vurdu ki kaleci Cenk ' in yapacağı hiç bir şey yoktu , sinirine golün sevincini kutlamaması eşlik etti .

Hakemin maça hakim olmayan yapısı ve yanlış kararları maça etki etmiş olabilir ama takımların genel oyun yapısına etki etmesi imkansız , Beşiktaş Quaresma ' yı takım oyunu oynamıyor , disiplinsiz ve yüksek maliyeti var gibi nedenlerle kapının önüne koyması ne kadar mantıklıysa şu anda Fernandes ' in de satılması o kadar mantıklı olacaktır . Simao ' nun gitmesi Q7 nin kadro dışı olması sonucu bütün oyun kurgusu Fernandes ' in üzerine kurulmuş , takımın en iyi oyuncusu olan Fernandes ' e bu ters etki yaptırmış olsa gerek ki giderek Quaresma ' nın oyunana benzer bir yapıya bürünmüş bu kadar çok topla oynaması , topları ezmesi ve top kayıpları takıma zarar vermekte tıpkı Emre ' nin gereksiz çalımları gibi . Fernandes kariyerinde en üst noktada olduğu geçen sezon sonrası Portekiz milli takımına neden çağrılmadığını oturup bir defa daha düşünsün . Beşiktaş yönetimiyse ekonomik krizi bu transferden elde edeceği iyi bir karla azaltabilir hiçbir oyuncu takımdan üstün değildir .


Her iki takımda kötüydü , maçın hakkı beraberlikti . Beşiktaş tarafı 3 gol bulduğu için sevinçli olsa da bu golleri Galatasaray ' ın hatalarından bulduğunu unutmaması , gol pozisyonu diye düşündüğü pozisyonları da Fernandes ' in bencil şutlarıyla bulmuş olması ve Mustafa ' yı kaybetmiş olması üzücü . Galatasaray ise kendi kendine gol atabilme özelliği ve bulduğu gol pozisyonlarını üstün becerilerle harcaması ,özellikle ilk yarıda maçı kopartabilecekken , beraberliği haksız ama futbolun içinde olan bir penaltı golüyle bulmuş olması , defansının hala ayakta uyuması ve oturmuş olmaması ki bu oyuncular yan yana yaklaşık 40 maç yaptılar , oyun sıkışmışken , rakip pres yapıyorken top yapamıyor olması takımın eksikleridir .

Futbol hatalar oyunudur ama önemli olan bu hataları minimuma indirgeyerek maksimum verim almaktır . Bu verim alınamadığında bahaneler ortaya çıkar . Bahaneler sadece gözlere perde indirmeye yarar ama perdenin arkasında oynanan bir oyun vardır ve bu oyunun değeri alkışlarla ölçülür , alkışlar varsa bir oyunda bunun sırrı  çok iyi provalar yapılmış olmasıdır .

Followers