Saturday, December 29, 2012

İlk Yarıya Genel Bakış

Sezona istediği gibi başlayan Galatasaray geçen senenin meyvelerini toplamaya devam ediyordu.
Sene başındaki Süper Kupa maçında Fenerbahçe'ye ezici üstünlük kurdu ama savunmada yaptığı hatalarla maçı sıkıntıya soktu ,bir şekilde maçın sonunda galip gelmesini bildi , pek istenilen gibi olmasa da kupayı aldı . Bu maç bütün ilk yarıyı özetlercesine bir maçtı ; Savunmada olağandışı hatalar , hücumda forvetlerin beceriksizliği  , maç içindeki güzel oyunların kopuk kopuk olması , konsantrasyon düşüklüğü .



Lige iyi başladı , kötü devam etti , çok fazla puan kaybına rağmen diğer takımların kendisinden daha kötü olmasından dolayı ilk yarıyı lider kapattı , Şampiyonlar Liginde ise istenilen düzeyde takımların bulunduğu gruba hiç beklenmeyen bir başlangıç yaparak iki iç saha maçında sadece 1 gol atıp 1 puan alabildi ama daha sonra Şampiyonlar Liginde nasıl top oynanılması gerektiği , Türkiye liginden farklılıklarının farkına varılması sonucu denge oyunu ortaya koyup istediği sonuçları alarak bir üst tura kaldı .



Bu sezon Galatasaray ' ın performansı bana 2001 - 2002 yılını hatırlatıyor . Şampiyonlar Liginde ikinci tura çıkılmış Türkiye Kupasında Erzurumspora elenmiş takım vardı bu sezonda aynısı sadece Erzurumspor yerine 1461 Trabzona elenmiş bir Galatasaray. Oyun olarak izleyici tatmin etmeyen ama istenilen sonuçlar alındığı için gönderilmeyen teknik direktör Lucescu ki o kısıtlı kadrodan mucizeler yarattı bence ama yine sezon sonunda bir şekilde bahaneyle gönderildi ve takımın 10 sene geri gitme süreci başladı , bugün de geçen sezon çok iyi oyun ortaya koyan Galatasaray'ın geçen sezona göre çok daha iyi kadroyla aldığı başarısız sonuçlar ama genel görüntü olarak başarı var , hem ligde liderlik hem de şampiyonlar liginde ikinci tur. Fatih Terim ile devam edip uzun yıllar başarı kovalanmalı , eline çok güzel fırsatlar geçiren Fatih Hoca ikinci baharını yaşıyor belki de ilkinde daha güzel olacak başarılar getirecek takıma ama yaptığı hatalar çok fazla , normalde alışkın olmadığımız hataları yapıyor , takımına yanlış taktikler uygulatıyor . Bazen bir oyuncu üzerinde çok fazla ısrar ediyor , bazen takımından hücum oynamasını istiyor bazen de olmayacak kadrodan savunma yapmasını bekliyor . Aslında her ikisini de yapacak kapasite takım ama bir türlü randımanlı çalışan bireysel performanslar ardı ardına gelemedi , bir hafta iyi oynayan diğer hafta kayıplardaydı , bu performansları görerek hatalar yaptı Fatih Terim , beklediğini sahaya koyamayacağını bildiği halde , ilk 11'de yer verme ısrarcılığını sürdürdü ve Ordu'nun Galatasaray'ın şifresini çözmesiyle birlikte arka arkaya puan kayıpları geldi , herkes " Ordu iyi takım " diye nitelendirmişti Ordu'nun Galatasaray galibiyetini ama Galatasaray kendisini yeniyordu , yenilmiyordu başkası tarafından . Kapasite altı performanslarla bu noktada yer alan Galatasaray'ın ikinci yarının başlangıcı ile birlikte zorlu maçlarından geniş kadrosuyla bazı oyuncuları maksimum verimde kullanarak konsantrasyonu sağlayıp yoluna devam edebilir hem ligde hem de ŞL'nde . Aksi taktirde ligin şampiyonun ismi değişebilir ve hatta teknik direktör isminin değişikliğine kadar gidebilir bunun sonu .

Ligin ilk yarısındaki takımın performansı oyuncu bölgesine göre şöyledir :

Kale : Bu sezon , geçen sene olduğu gibi kalecisinden yana hiç bir sıkıntı yaşamadı Galatasaray . Ligin başında uzun yolculukların yorgunu Muslera biraz kötü başlasa da durumu gayet iyi toparlayıp taraftarın güvenini tazeledi .



Defans : Bu sezonun tam bir hayal kırıklığı takımda , Ujfalusi'nin sakatlığının ardından alınan Cris'in uyumsuzluğu ve ağırlığı takıma zarar verdi . Dany ise dengesiz performansı ve oyunuyla hiç güven vermedi . Semih gelişimine devam etti , zaman zaman o da kötü oynadı ama Galatasaraylılık ruhu ve hiçbir zaman yılmayan oyunu onun ilk 11'in değişmez ismi olduğunu tekrar hatırlattı izleyenlere . Sol bekte sezona berbat bir başlangıç yapan Hakan yerini haftalar sonra o bölgeye özel antremanlarla hazırlanan Riera'ya kaptırdı . Riera bu bölgede hiç sırıtmadı , geçen senenin aksine takıma daha çok katkı verdi kazandığı paranın karşılığını vermeye başladı ki şu anda yerine gelecek bir oyuncu olması durumunda bile o oyuncunun Riera'dan formayı alması çok zor görünüyor ama ideal sol bek olmaması onu orada ancak alternatif yapabilir uzun vadede . Sağ bekte yorgun Eboue dağınık bir oyun oynadı istenilen verimi tam sağlayamadı ama sorununa el atanların olacağını düşünüyorum devre arasıyla birlikte onun da yükselişe geçmesini bekliyorum ama en büyük olumsuzluk onun adına Afrika Kupası olacaktır , yoğun bir dönem geçirecek yine .



Orta Saha : Geçen sezonki geçilmez , pas yapan , rakibi bozan , oyuna hükmeden bir orta sahanın daha iyisi beklenirken takıma yapılan transferler de göz önüne alındığında vasatın altında bir performans gösterdi genel anlamda , bireysel anlamda da Selçuk'un yardımcılarının performansı yetersiz olunca bu Selçuk'u da etkiledi takımı da . Sene başında gördüğü kırmızı kartla 11 maç kaçıran Engin formaya hasret kaldı ve takımın ihtiyacı olduğu anlarda yoktu , döndüğünde de eski Engin'den zaman zaman esintiler gördük . Emre Çolak gelişiminin üstüne bir vites daha artırması beklenirken olduğu yerde zıpladı durdu sonuç olarak bir yere varamadı ve formayı kaybetti . Hamit , geldiği günden beri herkesin gözü onun üstünde , o kendisine bakanlara alışık olmadığından , sahada da başka bir Hamit gösterip bakışlardan uzaklaşmaya çalıştı ama psikolojik olarak bunu atlatamayıp kötü maçlar çıkardı , iyi maçlarının çoğu ise Şampiyonlar Ligindeydi , takıma bir yabancı oyuncu katılmış görüntüsü gösterdi lig maçlarında ve adaptasyon sürecini hala atlatamadı , atlatır atlatmaz bu süreci  takıma çok iyi katkı sağlayacaktır ama önce psikologa görünsün en iyisi . Amrabat geldi geliyor gelecek gelemedi derken kendinden feda etti geldi takıma fedakar yapısı çok alkış aldırdı ama o aldığı alkışın çeyreğini oynadığı futbolla alamadı . Adaptasyon süreci yoktu Türkiye'ye ama takıma alışma , sisteme alışma süreci yaşıyor , beklediğinin altında süre aldı ama önemli maçlarda kendini gösterdi kalitesiyle , attığından çok yarattığı pozisyonlarla özellikle ŞL'de büyük adımlar attırdı takıma . Çok koştu beklenenin üstünde , bazen adam geçemedi denedi yine olmadı ama pes etmedi aralara attığı paslarla takım arkadaşlarına pozisyon yaratmaya çalıştı ama takım arkadaşları hareketlenmesi gereken yerlere hareket etmedi , hareket ettikleri zaman ise bitirici vuruş gelmedi Amrabat'tan hep havadan orta beklediler o da onu yaptı ortaları açtı goller attırdı pozisyonlar yarattı . Ama savunmaların pozisyon vermediği durumlarda yerden açtığı ortalarda koşmayan Burak ve Umut onu anlayamadı . Bunun yanı sıra orta saha oyuncuları top Amrabat'a geldiği anlarda Amrabat'tan hep çizgiye inmesini beklediler yanına hareketlenip top almaya bile gelmediler , en büyük yardımcısı Riera oldu sürekli bindirmeler yaparak orta pozisyonları yakaladı ama önlem alınan noktalarda Riera yerini yadırgamadığını düşündürttüğü seyircilerin aksine bu tür sert savunmaların yapıldığı maçlarda geride kalıp Amarabat'a destekçi olmak istemedi ,olamadı , bunu Riera 'yı eleştirmek için söylemiyorum davranışı , kararsızlığı gayet normal yeni bir mevkide oynadığı için ama orta saha oyuncularının Amrabat'a destek çıkmaması ,yürümeleri olayı farklı göstertti . Melo bu sezonun hayal kırıklığıydı kilolu , ağır , geç , kondisyonsuz takıma katıldı , form tutamadı , geçen senenin oturmuş orta sahasında ileri çıkışlarında verimli olduğu için top bir şekilde kaybedilmeden karşı kalede bitiyordu ama bu sezon onun ve takım arkadaşlarının yürüyerek oyunlarına hücumda kaptırdığı toplar hep Galatasaray kalesinde bitti bazen golle , bazen tehlike yaşatan pozisyonlarla . Melo'nun kayıp performansı Yekta'nın o bölgede oynatılmaya başlanmasıyla bir nebze giderildi , kendini defansif ve fiziksel güç anlamında biraz daha geliştiren Yekta önceki sezonların aksine orta sahanın ortasında oynadı ,verimliydi . Çalım atma , uzun pas atma yeteneğini iyi kullandı . Aydın yakaladığı fırsatları çok iyi değerlendirdi ama fazlası olamıyor , hızlı adam eksilten , ne yapacağını savunmacılara belli etmeyecek kadar çabuk birisi , bu sezon takımının en önemli golünü attı kendisinden beklenmeyen bir anda ve ikinci turun kapısını aralattı . Zaman zaman bu tür performanslarına takımın ihtiyacı var ve daha da olacaktır .



Forvet : Geçen sezon Elmander'den hücum pres anlamında müthiş yüksek verim alınırken bu sezona formsuz başladı , eski Elmander'i arattı , zaman zaman etkili oldu ama genel anlamda başarısızdı . Orta saha ile forvet arasındaki bağlantıyı sağlayamadı , fizik-kuvvetinin düşmesi performansını bir alt seviyeye çekti formasını Umut'a kaptırdı . Sezon başında herkes " Umut geldi de anca yedek olur zor oynar bu takımda " dedi . Umut , bizim fırsatçı Umut'tu yine ve arada sırada fırsatları değerlendirdi ve ilk yarıyı gol krallığında zirvede kapattı ki bu gol krallığı yarışında kaçırdığı basit golleri de atmış olsaydı belki de ilk yarıdan önemli bir fark yaratabilirdi diğer golcülerle arasında ama Umut'un maksimumu bu daha fazlası olamaz . Burak sezonun en çok ses getiren ismi oldu lige çok iyi başlamadı yedek kulübesinden girdi maçlara ama daha sonra gollerini attıkça açılmaya başladı . Bencilliği yüzünden takıma zararı da dokundu belki ama özellikle Şampiyonlar Liginde attığı kritik gollerle taraftarın sevgisini kazandı ama hala güven veren forvet konumunda değil , her maç gol atacak kapasitesi var ama o kafasının içinde her pozisyonu fazla büyütüyor bazen olmadık şeyler deniyor bazen basitçe yapacağı vuruşu enteresan bir şekilde yapıyor , taraftarları çıldırtıyor . Şampiyonlar Liginde adında çok bahsettirdi , grup maçlarının en iyi oyuncusu seçildi C.Ronaldo ve Messi gibi süper iki oyuncu varken hem de . Adını duyurdu ama hala kimse memnun değil ondan bence memnun da olmasınlar ne zaman birisi Burak'tan memnun olmazsa o daha çok çalışıp açığını kapatıyor  , bu yönden çok iyi örnek oyuncu oluyor genç adaylara .

Transfer sezonu başlıyor , bu transfer dönemini çok hareketli geçireceğini düşünmüyorum Galatasaray'ın ama kesinlikle ve kesinlikle çok iyi , tecrübesi yüksek , yabancı bir defans oyuncusu gerekiyor . Yabancı diyorum çünkü Türkiye'de Semih'in dışında alınabilecek defans oyuncusu yok , geleceğe yönelik Serdar Aziz ismi olabilir ama şu an için yanlış transfer olur , sene sonu için daha mantıklı bir isim . 10 numara pozisyonu için oyuncu arayışlarını sürdürüyor gibi görünen yönetimin bonservis alınması yerine kiralık formülünü uygulayıp sezon sonu bonservis alınması maddesiyle birlikte bir oyuncu kiralanıp , takıma katkısı beklenip minumum para harcanabilir . Forvet için ise takımın scoutlarının sürekli oyuncu izliyor olmasını umut ediyorum, takımın forvete ihtiyacı var sırtı dönük oynayabilecek yetenekte bir golcü gerekli takıma şu anda onların sene sonu için çalışıyor olması gerekiyor ara transfer döneminde biraz zor görünüyor forvet transferi .

Ara transferde , transfer yapmak zordur fiyatlar yüksek , oyuncular sorunludur genellikle . Kiralık oyuncular iyi olabilir takım içindeki finansal dengelerin bozulmaması için . Transfer olacaksa hemen imza atılabilecek ilk gün olması gerekiyor aksi durumda takıma adapte sorunu çok yüksek olacaktır , takım bu zamanı onlara harcayacak konumda değildir , dişlilerin hızlı dönmesini sağlayacak kuvvet gerekiyor , o kuvvetin de yağlanmasıyla uğraşacak vakit yoktur .


0 yorum:

Post a Comment

Followers