Friday, August 31, 2012

Özlem Sona Eriyor ve Cehenneme Dönüş Bir Arada



Herkesin gönlünde yatan farklı bir kuraydı belki de aynısıydı , diğer gruplarla karşılaştırdığımız zamansa çilek bir kura diyebileceğimiz , çilek bir kura olup olmadığını ise çileğin hormonlu yada hormonsuz çıkmasına bağlı olarak değişkenlik göstereceğinin farkındayız . 


Kura şansı önemli olsa da maçlar sahada kazanılır . Şampiyonlar Liginde oyun anlayışı tamamen değişiyor özellikle son yıllarda Şampiyonlar Ligine göre düşük bütçeli takımlar içerde dışarda bir puana dünden razı oyunu ve pozisyona girdiğindeyse affetmeyen , bulduğunu atan takımlara en güzel örneği geçen sene Apoel ' i , orta bütçeli takımlarsa aldığı sürpriz galibiyetler yada aldığı süpriz yenilgilere rağmen gruptan çıkabilme potansiyeline sahipler takımlara örneği Marsilya . yüksek bütçeli takımlardaysa konsantre eksikliği yüzünden yaptığı sürpriz kayıplarla elenip Avrupa Ligi yolunu tutan takımlara M.United , Valencia , M.City ' i örnek gösterebiliriz . Ve bunların dışında farklı kategoriden takımlar var bunlarsa orta bütçeli , liglerinde başarılı , hücum anlayışı ön planda ama bu ligde güçlü savunmalara karşı hücum gücü yetersiz kalıp savunma zaafları ön plana çıkıp beklentilerin altında kalan ve elenen takım örneği ve Galatasaray ' ın oyun anlayışına yakın B.Dortmund var . Geçen sene oynadığı maçlara favori çıkıp istenmeyen sonuçlar alıp , bu ligin formatına uygun top oynamamaları elenmelerinin sebebiydi . Galatasaray ' da geçen seneki Dortmund ' un durumuna düşebilir .  Bu duruma düşülmemesi için hiç bir rakibi küçümseden ve oyun içerisinde anlık hatalara izin verilmemesi gerekiyor ki Cluj ve Braga gibi takımlarda kendini en iyi şekilde diğer büyük takımlara pazarlama isteği bulunan ve en üst düzey performanslarını sergilemek isteyecek bir çok oyuncuyla dolu olması aslında düşük potansiyele sahip oyuncular var bu takımlar can yakabiliyor . Bu takımlardaki oyunculara örneği Galatasaray iyibilir ( Videolardan izleyipte alınan , Roma deplasmanında iki gol atan ama normal performansı tatmin etmeyen Culio ) . 

M.united bu sene başarıya aç , geçen senesi Şampiyonlar Ligi tarihlerindeki en başarısız olarak görülen tek sezonu . Gruplarında Şampiyonlar Ligi elemeleri tarihinin değişmesine yol açan takımın olması ve Rooney ' in sakatlığı yine korkutmakta onları . Transfer politikasını değiştimesi bile takım içindeki sıkıntıları ön plana çıkaran bir gerçektir .

Braga takım oyununu üst düzeyde oynayan ve karşı takım tarafından küçümsendiğinde sonu mutlu biten maçları var . Celtic , Arsenal , Sevilla , Liverpool  gibi takımlar tutunamadılar ve yenildiler . Ciddiye alındığında ise Beşiktaş ' ın geçen sezon deplasmanda yendiğini ama ciddiyetsizliğe düşüldüğü andaysa İnönü ' de Beşiktaş ' ı yenen bir Braga gördük .



Cluj genellikle grup maçlarında 4-5 puan toplayacak kapasiteye sahip bir takım . Galatasaray için önemli olan 3. ve 4. maçlarında sürpriz puan kaybına izin vermemesi bu maçlarda herhangi bir kayıp olmazsa 6 puan alınacak , Braga ' nın M.United maçlarında kaybedeceği puanlarla Braga ' nın önünde yer alınacak ve M.United rahat bir şekilde Arena ' ya gelmiş olacak görünen tabloda ve Galatasaray alacağı galibiyetle gruptan çıkarak Braga deplasmanına formaliteden gidebilir ama M.United geçen sezonki saçma puan kayıplarını tekrarlarsa grup çok fazla sürprize açık bir grup haline gelecektir ve 8-9 puanla gruptan çıkma durumuna yol açabilir .

Şampiyonlar Ligi ciddi maçlardan oluşan getirisi çok büyük , heyecanı son dakikaya kadar bol ve giriş müziğiyle kendini maçın havasına girdiren bir lig . İpler Galatasaray ' ın elinde ve yine 90 ' ların sonu 2000 ' lerin başındaki gibi Avrupa ' da Türkiye ' ye puan getirebilecek tek takım Galatasaray ve takımın başında taktik ve moral depolama uzmanı Fatih Terim , yanlarında bu tecrübeye tanıklık etmiş Ümit Davala , Hasan Şaş , Taffarel ve dışarıdan destek veren takımın diğer üyeleri . 

Başarılar GALATASARAY!

Sunday, August 26, 2012

Hataların Oyunu

Lig tarihinin en erken derbisi oynanan futbolla erken olduğunu bize yüzsüz bir biçimde gösterdi . Maçın kadroları  skorun bu şekilde bol gollü geçmesinin sebebiydi . Hazır olmayan Melo , takıma adapte olamayan Hamit , diğer yanda etkisiz ve asıl pozisyonu sol bek olmayan Uğur takımlarının kalitesini düşürdüler ve sonuca etki ettiler .

Galatasaray korktuğum gibi 22.sn ' de çok net bir golü kaçırarak maça  başladı ve Kasımpaşa maçından sonraki yazımda bahsetmiş olduğum gibi duran toptan gol yeme alışkanlığını devam ettirdi . Bu golde Melo hazır olmadığının sinyalini ters vuruşuyla verdi ve yenen ikinci golde kanıtladı . Fatih Terim ' in yüzündeki ifadeler yine maçın seyrini gösteriyordu . Yaptığı Melo tercihi kendisine çok pahalıya patladı , bile bile böyle bir yanlış yapması ve bazı oyunculardaki ısrarcı yapısı bu sefer takıma zarar verdi ve bunu devam ettirirse yaptıracağı zarar Şampiyonlar Liginde pahalıya mal olabilir .

Oyun olarak üstünlüğü elinde olan Galatasaray ilk yarının sonunda Umut ' un ayağından bulduğu golle skora eşitliği getirdi . Maçtan sonra bu golde Umut ' un topu elle önüne aldığı gerekçesiyle golü tartışanların Beşiktaş ' ın kornerde neden alan savunması yaptığını , hadi yaptı diyelim neden rakip oyuncuların geriden koşularını gönül rahatlığıyla izleyip gole izin veriyor sorusunun cevabını bulmaları gerekmektedir .

Beşiktaş ' ın hızlı gelişen atağında ki bu maçın en güzel hücumuydu , yapılan kısa paslar ve sonrasında Olcay ' ın önüne atılan uzun pasta , Olcay 'ın içeri gönderdiği topa , Hakan ' ın kullanmasını bilmediği sağ ayağıyla yapmak istediği müdahalenin yetersiz kalması sonucu herkesin maçtan önce bir beklentisi olmadığı Holosko ' nun maçtaki 2. golünü atmasıyla ikinci yarıyı trajikomik bir hal aldı . Hakan bir hata yaptı golde tamam her futbolcu hata yapacaktır ama buradaki diğer hata Galatasaray savunmasının içler acısı hali , geriye yavaş koşan Eboue , topla birlikte bu maç çok fazla ileri çıkan Semih ' in pozisyonunu kaybetmesi , ağır ve topu adeta izleyen Ujfalusi ' nin yenilen goldeki payları Hakan ' dan daha fazla . Geçen sezon Burak Yılmaz ' ın Galatasaray 'a attığı golde savunmanın faul beklentisiyle uyumasını hatırlattı bana bu gol . Savunma dörtlüsü aynı , takipçilik yine aynı .

Bu golden sonra oyunu soğutmaya çalışan Beşiktaş istediği soğumayı mevcut kadrosundaki en önemli hücum silahı Mustafa ' nın sakatlanmasıyla buldu . Oyun yaklaşık 3 dakika kadar durdu ama sahaya yansıması daha uzun sürdü . Bunun üstüne Batuhan aldığı hafif darbeyle yaklaşık 3 dakika daha oyunu soğuttu . Yerde kıvranarak yatması kalkmaması ve sonrasında saha kenarına gelip daha oyun başlamadan sahaya girmek istemesi ve oyun başlar başlamaz oyuna tekrar dahil olması tamamen futbolun bir ayıbıdır . Bu kadar çok zaman geçirip süre eriten bir adam hiçbir müdahale yapılmadan oyuna girmesi ve hakemin bu oyuncuya kendisini aldattığı , rakibin futbol oynama süresini çaldığı için sarı kart çıkaramaması komik . Malesef Türkiye ' deki oyuncular hakemle çok fazla oynuyorlar ama nedense Avrupa Kupalarında aynı artistik hareketleri göremiyoruz . Bu hakemle oynayan oyuncular , sadece Batuhan için konuşmuyorum , hakemin güvenini sarsmaktadırlar . Bu pozisyonun biraz daha sonrasında Uğur dengesizce ceza sahasının içinde Aydın ' ın tepesine çıkıverdi ama Aydın kambura yattı gerekçesiyle en direk serbest vuruş verildi üstüne de orta sahadaki çarpışmada Aydın ' a yapılan harekete Beşiktaş lehine karar verilmesi sonrası derdini anlatmaya çalışan ve üstüne sarı kart gören Aydın ' ın çaresizliği gören Selçuk ' u çok fazla sinirlendirdi ama tepki göstermedi hiç hakeme . İlerleyen dakikalarda ise bir şekilde Burak ' ın yerde kalması sonucu hakem penaltı noktasını gösterdi hakeme tepkiler yükselirken , kararı veren yan hakeme itiraz eden sadece Fernandes olması ve diğer oyuncuların kararı vermeyen , yan hakemin kararını uygulayan hakeme itiraz etmesi de son derece saçma gözükse de bir yandan da o karar verildiyse gösterilmesi gereken sarı kartı atlattı . Sonuç olarak Türkiye ' de hakeme itiraz etmek işe yarayabiliyor . Daha önceki karara tepkili Selçuk topun gerisindeydi ve bütün sinirini çıkarırcasına topa öyle bir sert vurdu ki kaleci Cenk ' in yapacağı hiç bir şey yoktu , sinirine golün sevincini kutlamaması eşlik etti .

Hakemin maça hakim olmayan yapısı ve yanlış kararları maça etki etmiş olabilir ama takımların genel oyun yapısına etki etmesi imkansız , Beşiktaş Quaresma ' yı takım oyunu oynamıyor , disiplinsiz ve yüksek maliyeti var gibi nedenlerle kapının önüne koyması ne kadar mantıklıysa şu anda Fernandes ' in de satılması o kadar mantıklı olacaktır . Simao ' nun gitmesi Q7 nin kadro dışı olması sonucu bütün oyun kurgusu Fernandes ' in üzerine kurulmuş , takımın en iyi oyuncusu olan Fernandes ' e bu ters etki yaptırmış olsa gerek ki giderek Quaresma ' nın oyunana benzer bir yapıya bürünmüş bu kadar çok topla oynaması , topları ezmesi ve top kayıpları takıma zarar vermekte tıpkı Emre ' nin gereksiz çalımları gibi . Fernandes kariyerinde en üst noktada olduğu geçen sezon sonrası Portekiz milli takımına neden çağrılmadığını oturup bir defa daha düşünsün . Beşiktaş yönetimiyse ekonomik krizi bu transferden elde edeceği iyi bir karla azaltabilir hiçbir oyuncu takımdan üstün değildir .


Her iki takımda kötüydü , maçın hakkı beraberlikti . Beşiktaş tarafı 3 gol bulduğu için sevinçli olsa da bu golleri Galatasaray ' ın hatalarından bulduğunu unutmaması , gol pozisyonu diye düşündüğü pozisyonları da Fernandes ' in bencil şutlarıyla bulmuş olması ve Mustafa ' yı kaybetmiş olması üzücü . Galatasaray ise kendi kendine gol atabilme özelliği ve bulduğu gol pozisyonlarını üstün becerilerle harcaması ,özellikle ilk yarıda maçı kopartabilecekken , beraberliği haksız ama futbolun içinde olan bir penaltı golüyle bulmuş olması , defansının hala ayakta uyuması ve oturmuş olmaması ki bu oyuncular yan yana yaklaşık 40 maç yaptılar , oyun sıkışmışken , rakip pres yapıyorken top yapamıyor olması takımın eksikleridir .

Futbol hatalar oyunudur ama önemli olan bu hataları minimuma indirgeyerek maksimum verim almaktır . Bu verim alınamadığında bahaneler ortaya çıkar . Bahaneler sadece gözlere perde indirmeye yarar ama perdenin arkasında oynanan bir oyun vardır ve bu oyunun değeri alkışlarla ölçülür , alkışlar varsa bir oyunda bunun sırrı  çok iyi provalar yapılmış olmasıdır .

Friday, August 24, 2012

Süper! Derbinin Nabzı


Geçtiğimiz yılların aksine Süper isimli ligimizin 2 . haftasında Süper bir derbi maçı yer alacak ve geçen yılın aksine istekli bir Beşiktaş ' ın olacağı bir karşılaşma bizi beklemekte . Maç öncesi Galatasaray favori görülsede derbi bu , sonucunu tahmin etmek kolay değil .

Beşiktaş takımı muhtemelen sahaya Galatasaray' ı durduracak bir takım çıkaracaktır her takımın Galatasaray' ı önce durdur sonra vur taktiği uyguladığını düşünecek olursak normaldir . Galatasaray ise her zamanki hücumu düşünen anlayışıyla sahada yer alacaktır . Geçen seneki maçları da hatırlayacak olursak Galatasaray' ı İnönü' de çok zorlu bir maç beklemekte . İnönü' deki maçlarda orta sahada üstünlük kuramayan Galatasaray defansında az açık vererek bir nevi beraberliklere razı bir görüntü sergilemişti . Hatırlanacağı gibi adı Süper olan finaldeki maçta bulduğu pozisyonları iyi değerlendirip rahat bir galibiyet almıştı . Bu sene ise Galatasaray açısından daha sıkıntılı bir maç olacaktır . Takım oyunu daha ön planda olan bir Beşiktaş takımı hazırlayan Samet Aybaba ilk ve en önemli sınavını verecek Galatasaray karşısında . Kaybetmesi ve olası bir kötü futbolunda aleyhine tezahüratlar yükselebilir maçın bitiş düdüğüyle birlikte . Beşiktaş taraftarı bu sene takımından gelecek vadeden bir oyun beklemekte ve bunu göremezse takım giderek zarar görecek ve belki de Avrupa kupalarına gitmesi çok zor olacak umarım ki Beşiktaş takım oyununu kısa sürede takıma yerleştirecektir ki Samet Aybaba bunu yapabilecek yetenekte bir teknik adam .

Beşiktaş' ın sahaya Cenk - Sivok - İbrahim -Escude - Hilbert - Fernandes - Necip (Veli' nin sakatlığı bulunuyor ) -Olcay - Uğur - Mustafa -Batuhan ( Oğuzhan ) 11 ile çıkmasını bekliyorum ama Samet Hoca Uğur' a sol bekte görev verirse Escude yedek başlayabilir yada Galatasaray' ın hücum gücünü bozmak adına ön liberoda İbrahim' e görev verebilir . Ama takım oyununu sahaya yansıtmak isteyen bir takım için bu büyük bir taktiksel hata olabilir çünkü asıl bölgesi olmayan oyuncuları değişik bölgelerde kullanmak bir risktir . Uğur ve İbrahim asıl görev bölgelerinde oynamazlarsa bu Galatasaray ' ın oyununu oynasın bende onu tutayım demektir . Yedekten girip oyunu değiştirebilecek oyunculara sahip olmaması en büyük dezavantajlarından biri Beşiktaş ' ın . Muhammed , Mehmet Akgün , Hasan Türk oyuna girip skoru değiştirebilecek potansiyele sahipler ama şu an için değil . İlerleyen yaşına rağmen Holosko aynı durumda bu genç oyuncularla .

Galatasaray ise geçen hafta yaptığı gibi kadroda bir takım değişikliklere gidecektir . Sakatlıktan kurtulan Semih ve cezası biten Burak takımdaki yerlerini alabilecekler . Galatasaray ' ın sahaya şu 11 ile çıkmasını bekliyorum : Muslera -Semih -Ujfalusi - Hakan - Eboue - Selçuk - Emre - Hamit - Amrabat (Melo ) - Necati - Umut . Rakip savunmayı az adamla yakaladığı pozisyonlarda ceza sahasına kadar dribbling yapabilecek Amrabat ' ın sahaya ilk 11' de çıkması benim için hiç de sürpriz olmayacaktır . Orta sahanın ortasında pres gücü yüksek , defansif özelliklerini ve adam eksiltme yeteneğini artıran Emre' nin yer almasını bekliyorum . Hamit 'in orta sahanın ortasında verimsiz kalması ve takıma adapte olamaması onun sağ kanatta oynatılma olasılığını yükseltiyor . Melo ' nun hazır olmayan görüntüsü benim gözümde onu ikinci yarı skor avantajını korumak isteyeceği dakikalarda Fatih Hocanın onu oyuna alacağı görüşündeyim yada skor avantajı olmadığı durumu düşünecek olursak da tüm risklerin alınacağı dakikalarda geride güvence olacağı için oyuna Burak yada Elmander ile birlikte gireceği görüşündeyim . Necati ' nin Amrabat gibi ilk 11' de bulunacağını düşünüyorum çünkü Elmander ' in deplasman maçlarındaki formsuzluğu ve Necati ' nin deplasmanları seven yapısı ve orta sahaya gelip top taşıma özelliğinin Elmander' den daha yüksek olması onun önünü açıyor . Burak ise Umut ' un kötü bir maç çıkarması yada yenik duruma düşüldüğü zaman oyuna girebilecektir . Diğer bir değişiklik alternatifi ise savunmanın dengesini hızlı oyunuyla bozan ve geçen seneki maçta güzel bir gole imza atan Aydın olacaktır .

Her iki takım içinde sahaya çıkacağı ilk 11' ler önemli olsada Beşiktaş ' ın maça çıkacağı ilk 11 maçın seyrini belirleyecektir . Galatasaray geçen senenin ikinci yarısı itibariyle oynadığı stabil bir futbol ve futbol anlayışı var bunu sahaya yansıtmaya çalışacaktır ama hala kendi içinde sıkıntıları var , iki resmi maçında da bir çok pozisyona girip skor üretememesi ve üstünlüğünü koruyamayıp golü kalesinde görüp maçı sıkıntıya sokması büyük bir dezavantaj ve bu sefer tekrar üstünlüğü kuracak golü bulamayabilir , her zaman şans yanında olamaz bir takımın .

Sadece Futbol göreceğimiz Süper bir Pazar akşamı dileğiyle .

Tuesday, August 21, 2012

Takımını tanımak

Şampiyonlar Ligi play-off ilk maçında Spartak Moskova ile karşılaşan Fenerbahçe'de teknik direktör Aykut Kocaman beklenen bir savunma ilk 11 ' le sahaya çıktı . Sezon başında takım savunmasında sıkıntılar yaşanması nedeniyle bu kadar çok savunmacıyla çıkması normal karşılanabilir ki bununda ne kadar faydalı olduğunu ilk yarıda gördük ama hücum yönünden aynı şeyi söylemek imkansız . Rakibi durdurup vurma düşüncesi doğru yönde ilerledi ve ilk yarı Aykut Kocaman ' ın istediği gibi 0-0 ' lık eşitlikle sona erdi .


İlk yarıda isteğini elde eden Fenerbahçe ikinci maça endeksli oyununu devam ettirmeye çalışırken rakibin aslında gol yemeyecek bir takım olmadığının farkına vardı ve hücumda etkili olmaya başladı ama bu beklenilenin aksine takımın dengesi bir anda bozuverdi , savunmayı düşünen bir takım birden golü atacakken kendi kalesine hızlı gelen Spartak M. bir deplasman takımı edasında forma giyemeden eski golcüsü olan Emenike ile golü ile öne geçti .

Bekleri zayıf olduğu açıkça görülen Spartak ' ı çökertmek için oyuna girmesine beklediğim Krasic ' in oyuna dahil olmasına gerek kalmadan Fenerbahçe aradığı golü hayranlıkla izlediğim Kuyt ' la buldu ve skoru dengeye getirdi ama Fener ' in dengesi bozulmuştu bir kere ve bunu bir kornerde adam paylaşımında yaptığı hata sonucu pahalı bir biçimde ödedi . Fenerbahçe tekrardan beraberlik golünü bulardı ama olmadı ve maç 2-1 biterek Kadıköy ' de seyircinin müthiş desteğiyle haftaya oynanacak olan maça kaldı istenildiği gibi.

Oyuna başladığı ilk 11 ve zamanında yapmadığı değişikler Fenerbahçe galip gelene kadar tartışılacaktır Aykut Kocaman ama takımını ne kadar iyi tanıdığını bir kez daha gördüm bu maçta . Herkesin görmeyi arzuladığı Krasic , Alex , Sow , Kuyt ile çıksaydı bugünkü maçta belki Fenerbahçe 2 gol atacaktı belki ama bu denli orta sahanın ortasında sıkıntılar yaşayan bir takım kalesinde 4 golü görebilirdi . 


İkinci maça daha hazır bir Fenerbahçe göreceğiz sahada ama yine Aykut Kocaman ilk 11 tercihiyle eleştirilecektir çünkü yine ilk önce savunmayı ön planda tutacak bir oyun kurgusuyla Feneri sahada göreceğiz , beklenen hücum 4 ' lüsünden 3 ' ü sahada yer alacaktır Selçuk ( Mehmet ) -Topal - Baroni üçlüsü ile birlikte . 

Fenerbahçe takım olarak hazır değil ama birlikte oynamaya alışınca bu takım 3 - 4 gollü galibiyetlerle ligde istediği düzeye gelecektir ama asıl soru Şampiyonlar Liginde oynanılmaması halinde Aykut Kocaman ' a ne kadar sahip çıkılacağıdır . 

Sıkıntılı ama Savaşçı

Kasımpaşa maça iyi başladı ama Galatasaray için aynı şeyi söyleyemedik.Kötü başladı ama savaşçı yapısı ve hırsı ilerleyen dakikalarda dengeyi kurdurttu,topa hükmetmeye başladı,bu hükmetme Kasımpaşa ceza alanına kadar çok etkili bir biçimde devam ettti ama Umut ve Elmander'in yeterince ara koşular yapmaması pozisyon bulmakta sıkıntılar yaşattı.

Eboue'nin etkili ileri çıkışında,Selçuk'un ara pasını Umut Bulut aceleci davranarak harcaması maç içinde saç baş yolunacağının habercisiydi.İlerleyen dakikalarda Hamit'in güzel pasında Elmander yine Golmander olmadığını gösteren bir vuruş yaparak,taraftarlardan şanssızdı tepkisi aldı ama aslında şansını en kötü biçimde harcayarak,Fenerbahçe maçında yapmadığı plase vuruşu aklıma getirtti.Elmander,her hafta birbirinden güzel plase vuruşların şovuna sahne olan İngiltere Premier Liginde top koşturmuş olsada en büyük eksikliği plase vuruş yapamaması,Fatih Hocanın Emre ve Aydın'ı çalıştırdığı kadar Elmander'in de eksiğini kapatması için çalışmalar başlatması gerekiyor.

30'lu dakikalarda gol geliyorum demeye başladı.Taraftar hop oturup hop kalkıp,desteğini güzel bir şekilde sürdürürken kanatlardan pozisyon arayan Galatasaray,sağ taraftan kazandığı serbest vuruşta golü,fırsatçılığıyla dikkat çeken Umut Bulut'la buldu.Golden sonra Kasımpaşa,Galatasaray'ın rüzgarına kapıldı ve birbiri ardına savunması dengesiz yakalandı ama Galatasaray golü bulamadı,ikinci yarının başlangıcında da rüzgar devam etti.Bu rüzgarın sebebi Hamit'in sağ kanada,asıl görev bölgesine geçmesi ve Ernst'in baskısı altında zaman zaman etkisiz kalan Selçuk'un sorumluluğunu üstlenen Türkiye'ye göre genç ama bence oynama zamanı çoktan gelen Emre'nin ayağı yere basan oyunu ve etkili ters,Hasan Şaş vari çalımlarının sonucu attığı uzun ve ara pasların etkisi çok büyük.Bu paslardan birinde Hamit'in topunun direkten dönmesi acaba yine Fenerbahçe maçındaki gibi golleri kaçırıp yenilecek bir golle galibiyetin kaçması durumu oluşacak mı sorusunu aklıma getirtirken,golü kaçıran Hamit'in yüzündeki ifade teorime destek verircesineydi.Hamit'in bir an önce gol atması lazım şu stresli halini atlatmak için ve hızını arttırması gerekiyor.Veriminin yüksek olduğu sağ kanat bölgesinde rakibini ekarte edip geçmesine rağmen çizgiye inemeyecek kadar ağır olması,rakibinin yetişip pozisyonlarını bozmasıyla sonuçlandı.

Yıllardır duran toptan gol bulmayı beceremeyen Galatasaray,geçen sene bu alışkanlığını Selçuk'un katkısıyla yenmişti ama hala duran toplardan gol yeme alışkanlığı devam etmekte.1996-2000 yılları arasında da takımı duran toptan çok gol yiyen Fatih Terim,sakatlık tehlikesi atlatan Aydın'ı Amrabat'la,bir sonraki bu pozisyonda da yenilen gol sonrası maç başından beri sıkıntı çeken yüz ifadesini hayal kırıklığıyla yer değiştirdi ama saha kenarından takımına sürekli destek olan ve kaybetmeye alışkın olmayan yapısını,oyuncularına cesaret vererek
aşılamaya durmaksızın devam etmesi,takımın savaşçılığını ve taraftarın takımına güveni,takımın son dakikaya kadar galibiyeti kovalayan sabırla pozisyon üretmesi  sezona çok büyük artıyla başlatıyor takıma ve galibiyeti getiriyor.

Takım halinde hareket eden Galatasaray'ın bireysel olarak birçok oyuncusunun eksilerini artılarını değerlendireceğimiz bir maç oldu.Her oyuncunun kendine güveni var takımda ama Muslera bu durumu abartmış.Her duran topta sanki kaleye şut gelmesi halinde hepsini çıkaracakmışcasına önde duran Muslera Fenerbahçe maçından ders almamış durumda ve hala zorunlu geri paslarda uzun vuruşları yapamamakta.Semih'in yerine şans bulan Dany'nin hızlı olması yaptığı kademe hatalarını ve ileri gidip pozisyonunu kaybetmesini önledi ama hazır olmayan Uche'nin karşısında bunları yaşaması Semih'in takıma geri döneceğinin işareti.Ujfalusi ve Eboue geçen seneki performanslarını koruyorlar.Hakan ise hücuma gittiğinde takım arkadaşlarıyla uyum sağlayamadı halbuki geçen seneki takım arkadaşları önünde oynadı,belli ki sol bek transferi haberleri ve yaşadığı sakatlıklarda takılı kalmış aklı.

Selçuk zaman zaman etkili oldu bunu sebebi de bütün rakiplerinin aklı fikri Selçuk'u bir şekilde durdurmakta.Selçuk'un rolünü Emre,geçen seneki Melo'nun rolüne Selçuk geçerek bu sıkıntının üstesinden gelindi, Melo'nun formsuz olması halinde bu alternatif ileride de kullanılacaktır.Melo ise attığı tweetlerin ve yaptığı uzun tatil yerine az biraz antremanlı gelmiş olsaydı takımda tekrar ilk 11'de yer bulabilirdi ama şu an için biraz zor.Aydın'ın biraz şansı yaver gitse ve takım arkadaşları onun hızına yetişip destek verebilseler takımın rotasyonunda çok daha fazla şans bulacaktır ve oyununu skora katkısıyla perçinleyecektir.

Umut eskiden kontratak oyuncusu görünümünde ve arka direğe yaptığı koşularla gol bulabilen bir oyuncuydu,bu özelliklerine koşan savaşan her topu kovalayan kanada inen bir oyuncu kimliğini de ekleyerek oyununun zirvesine yaklaşıyor,zaman zaman goller kaçırıyor,kaçıracaktır tabikide ama kendini tedavi ederek,bir sonraki pozisyona hazırlıyor kendini artık.Umut'a partnerlik eden Elmander ise formasını kaybetmenin eşiğinde.Cezası biten Burak ve tribünde neşeli hareketleriyle ben de oynayacağım bu takımda küsmüyorum takımıma diyen Necati, Elmander'in formasını sallamaktalar. Elmander geçen sene takımdan çıkınca alternatifi olmayan bir oyuncuydu ama bu sene bu takıma yetersiz gelen bir görüntü sergiliyor,kaçırdığı pozisyonlardan ziyade bunlardaki usta golcü becerisine sahip olmaması Fatih Terim'in forvet forvet diye içinden homurdanmasına sebep oluyor ki yönetimde bunun farkında ama şimdilik ses vermiyor. Amrabat takıma yeni katıldı ve içeri katederek pozisyon yaratmayı başaran bu tarz oyuncuların performansı takım arkadaşlarına sağladığı uyumla doğru orantılı artacaktır tıpkı Krasic gibi.Sercan beklenmedik bir şekilde 18 kişilik kadroda yer buldu ve kurtarıcı olarak oyuna girdi.Geçen seneye göre daha istekli bir görüntü sergilese de diğer forvetlerin sakatlığı yada cezası durumunda kadroda yer alabilir.

Galatasaray'ın sıkıntılı bir maçtan bir şekilde galip ayrılması ve bunu savaşçı yapısını sahaya yansıtarak yapması diğer takımlardan farkını bir kez daha ortaya koydu.

Şampiyonun Kasımpaşa maçı öncesi


Herkes sezon öncesi süper bir ligin başlayacağı hayaliyle 17 Ağustos 2012 tarihi bekliyordu tarih geldi ama beklentiler her sezonki gibi cevabını acımasızca, taraftarlara hediye etti.
Oyun kalitesine baktığımızda hazır olmayan takımların çok olması seyir zevkini öldürüyor. Alışmış kadroların İ.B.B,Bursa gibi belirli bir düzende oynayan takımlar,bir kaç eksiğini kısa sürede kapatıp olağan futbollarını en iyi şekilde sergilemeye çalışacaklardır.
Bahanelerin arkasına sığınan bir ülkenin vatandaşları olarak kulüp yöneticilerinin,futbol heyetinin ve oyuncuların zamanla daha iyi olucak açıklamalarına güveniyormuşuz gibi yapıyoruz şu anda.Tabi bunlara inanan kesimlerde çok yüksek oranda ve onlara inanmayı sürdürmelerini şiddetsizce tavsiye ediyorum.
Üç büyükler birbirlerini yediler başlıklarının atıldığı günlerde ben kimin iki gol atabileceğini hala merak etmekteyim.Gençlerbirliği-Antalyaspor ve Galatasaray-Kasımpaşa maçları kaldı geriye ve herkes artık en kötü Galatasaray'ın iki gol veya daha fazlasını atarak kazanacağına inanmakta ki genel görüntüye baktığımızda da haklılık payı var.
Kasımpaşa şu anda kapalı bir kutu,nasıl açılacağı bilinemiyor,karşında ne olduğunu bilmemek Fatih Terim hocamıza zorluklar çıkaracaktır.Yeni bir kadro kuran takımlar ilk yarının sonuna kadar oyunu dengede tutmaya çalışarak başlarlar,hele ki ilk hafta 5 büyüklerden biriyle karşılaşıyorlarsa çok normaldir.Karşılarındaki takımın oyununu üç aşağı beş yukarı biliyorlar.Artık Galatasaray takımında Selçuk ile eski takım arkadaşlarının anlaşma olasılığını düşünerek gerekli önlemleri alacaklardır ki şu anda orta sahanın yükünü tek başına Selçuk'un çektiğini düşünerek maçın kilit isminin kim olduğu anlaşılıyor.Melo'nun yokluğunda orta sahanın ortasında muhtemelen Hamit şans bulacaktır.Hamit şu anda fizik-kondisyon olarak belki hazır konumda ama stratejik ve teknik açıdan özelliklerini sahaya yansıtamayacak kadar da bitkin durumda.İlk defa milli maçlar hariç Türkiye'de maçlara çıkacak.Şu anda etrafında neler olup bittiğini anlamaya çalışıyor ki bir yandan üzerindeki yükü skora katkı sağlayarak atmak istiyor,onun içinde bu sıkıntılı dönemini atlatmak için bire bir çözüm bir an önce golü bulması çünkü Türkiye'de gol herşey demektir.Gol olursa süper top oynuyorsunuzdur,medyada ve taraftar gözünde.
Görüldüğü üzere Galatasaray'ın orta alan ikilisinde bir baskı sıkıntı var ilk yarı itibariyle Kasımpaşa bu ikiliyi en iyi şekilde marke ederek Galatasaray'ın en önemli özelliği olan pas trafiğini engellemeye çalışarak gol yemeden ilk yarıyı bitirmeye çalışacaktır.Ersnt'in Selçuk'u tutacağını düşünürsek,ilk dakikalarda gol olmadığı takdirde sert bir mücadale bizi bekliyor .Dimitrov ve kontra atak futbolunda etkili olan klasik Nijeryalı forvet oyuncusu Kalu Uche'ye atılacak ara toplarla golü bulma düşüncesinde olacaktır ama ikisini de oynatacak cesarette olup olamadığını bilemiyoruz Metin Diyadin'in.Aslında cesaretini ileri çıkmayı seven bekleri Abdurrahman ve Volkan'ın ne kadar ileri gideceğini görerek değerlendirmek lazım.Ağır sol bekimiz Hakan Balta'yı düşünecek olursak Kalu Uche'yi orada kullanmak mantıklı bir tercih gibi durmakta ki önünde de Amrabat oynayacağını düşünürsek Galatasaray'ın sol kanadı Fenerbahçe maçından daha önemli bir sınavla karşı karşıya kalabilir.Fenerbahçe'de ileri çıkmayan bir Orhan Şam ve önünde kanat oyuncusu orjini olmayan bir Mehmet Topuz'u düşünürsek rahat bir sınav vermişti 10 kişi kalıp hemen ardından Krasic oyuna girene kadar.Bu sefer işler değişebilir.Amrabat ve Emre'nin kanatlarda değişimli olarak oynayacağını düşünürsek Emre'nin sol beke yardımda daha falza bir katkı sağlayacağı yada bir başka deyişle iyi niyetiyle pres yapıp top kapma çabasına girebilme ihtimali,maç içinde sol tarafta dengesizlik olması halinde Amrabat'ı sağda Emre'yi solda görme ihtimalini doğuruyor.
Maça Muslera-Eboue-Hakan-Dany-Ujfalusi-Hamit-Selçuk-Amrabat-Emre-Umut-Elmander ilk 11 ile düşünürsek şu ana kadar yazdıklarım gerçekleşebilir ama bu kadro ile başlanacak beklentisinin dışına çıktığımda ise Amrabat yerine Melo ile başlamak Kasımpaşa'nın taktiğini bir ölçüde bozacaktır.Fatih Terim'in böyle bir 11 ile çıkması beni hiç de şaşırtmayabilir çünkü Fenerbahçe maçında da verdiği sinyal Hamit'i sağ kanatta oynatmak istemesi ve Münih'te sergilediği performansı tekrar yakalaması olacağını varsayarsak Hamit'i sağ kanatta daha rahat bir maç bekleyebilir belki de Galatasaray için doğrusu da bu olacak gibi gözükmektedir.
Galatasary'ın bu sene sürpriz kayıplar yapmaması için oyununu rakibe ezberletmemesi gerekiyor sene başı itibariyle Galatasaray geçen seneki aynı oyununu bir üst kademede oynamaya çalışan bir takım ve şu anda rakipler Galatasaray'ı şampiyonluğun en güçlü adayı olduğu için özel önlemler alarak sahaya çıkacaktır.Burada en önemli sorumluluk Fatih Terim'in her oyuncuyu bir sonraki maçta 90 dakika sahada kalacak gibi hazırlamasıdır ki sene içinde de oyuncuların süre paylaşımlarında göreceğiz ama alternatifi olmayan Selçuk için süre paylaşımı konusunda bencilliği en üst safhada olacaktır.
Bu akşam Galatasaray'dan herkes galibiyet bekliyor ben ise şüpheliyim şu anda sahaya çıkmadan maçı kağıt üstünde alan bir takımın hobisini,kağıt üstünde kadrosunu yazamayacağımız bir takıma karşı fobi haline getirip telaşlanacak bir takım bizi maçın ikinci yarısında bekleyebilir.Buna üretken oyunculardan aldığı topları,her ne kadar Golmander diye anılsada golcü oyuncu bitiriciliğine sahip olmayan savaşçı Elmander'in kaçıracağı goller,kademe anlayışı zayıf ve ofsaytı bozma konusunda yeteneği olan Dany'nin yapacağı hatalar,savunmada üzerine gidildiğinde rahat geçilebilen Hakan'ın yavaşlığı da eklenince olumsuz bir tablo çıkabilir ama sezon sonundaki tabloyu değiştirmeyecek kalitede oyunculara sahip Galatasaray şampiyonluğun mutlak adayı ve sahneye çıkıyor.Takımımıza ilk maçında iyi şanslar diliyorum.

Followers