Saturday, December 29, 2012

İlk Yarıya Genel Bakış

Sezona istediği gibi başlayan Galatasaray geçen senenin meyvelerini toplamaya devam ediyordu.
Sene başındaki Süper Kupa maçında Fenerbahçe'ye ezici üstünlük kurdu ama savunmada yaptığı hatalarla maçı sıkıntıya soktu ,bir şekilde maçın sonunda galip gelmesini bildi , pek istenilen gibi olmasa da kupayı aldı . Bu maç bütün ilk yarıyı özetlercesine bir maçtı ; Savunmada olağandışı hatalar , hücumda forvetlerin beceriksizliği  , maç içindeki güzel oyunların kopuk kopuk olması , konsantrasyon düşüklüğü .



Lige iyi başladı , kötü devam etti , çok fazla puan kaybına rağmen diğer takımların kendisinden daha kötü olmasından dolayı ilk yarıyı lider kapattı , Şampiyonlar Liginde ise istenilen düzeyde takımların bulunduğu gruba hiç beklenmeyen bir başlangıç yaparak iki iç saha maçında sadece 1 gol atıp 1 puan alabildi ama daha sonra Şampiyonlar Liginde nasıl top oynanılması gerektiği , Türkiye liginden farklılıklarının farkına varılması sonucu denge oyunu ortaya koyup istediği sonuçları alarak bir üst tura kaldı .



Bu sezon Galatasaray ' ın performansı bana 2001 - 2002 yılını hatırlatıyor . Şampiyonlar Liginde ikinci tura çıkılmış Türkiye Kupasında Erzurumspora elenmiş takım vardı bu sezonda aynısı sadece Erzurumspor yerine 1461 Trabzona elenmiş bir Galatasaray. Oyun olarak izleyici tatmin etmeyen ama istenilen sonuçlar alındığı için gönderilmeyen teknik direktör Lucescu ki o kısıtlı kadrodan mucizeler yarattı bence ama yine sezon sonunda bir şekilde bahaneyle gönderildi ve takımın 10 sene geri gitme süreci başladı , bugün de geçen sezon çok iyi oyun ortaya koyan Galatasaray'ın geçen sezona göre çok daha iyi kadroyla aldığı başarısız sonuçlar ama genel görüntü olarak başarı var , hem ligde liderlik hem de şampiyonlar liginde ikinci tur. Fatih Terim ile devam edip uzun yıllar başarı kovalanmalı , eline çok güzel fırsatlar geçiren Fatih Hoca ikinci baharını yaşıyor belki de ilkinde daha güzel olacak başarılar getirecek takıma ama yaptığı hatalar çok fazla , normalde alışkın olmadığımız hataları yapıyor , takımına yanlış taktikler uygulatıyor . Bazen bir oyuncu üzerinde çok fazla ısrar ediyor , bazen takımından hücum oynamasını istiyor bazen de olmayacak kadrodan savunma yapmasını bekliyor . Aslında her ikisini de yapacak kapasite takım ama bir türlü randımanlı çalışan bireysel performanslar ardı ardına gelemedi , bir hafta iyi oynayan diğer hafta kayıplardaydı , bu performansları görerek hatalar yaptı Fatih Terim , beklediğini sahaya koyamayacağını bildiği halde , ilk 11'de yer verme ısrarcılığını sürdürdü ve Ordu'nun Galatasaray'ın şifresini çözmesiyle birlikte arka arkaya puan kayıpları geldi , herkes " Ordu iyi takım " diye nitelendirmişti Ordu'nun Galatasaray galibiyetini ama Galatasaray kendisini yeniyordu , yenilmiyordu başkası tarafından . Kapasite altı performanslarla bu noktada yer alan Galatasaray'ın ikinci yarının başlangıcı ile birlikte zorlu maçlarından geniş kadrosuyla bazı oyuncuları maksimum verimde kullanarak konsantrasyonu sağlayıp yoluna devam edebilir hem ligde hem de ŞL'nde . Aksi taktirde ligin şampiyonun ismi değişebilir ve hatta teknik direktör isminin değişikliğine kadar gidebilir bunun sonu .

Ligin ilk yarısındaki takımın performansı oyuncu bölgesine göre şöyledir :

Kale : Bu sezon , geçen sene olduğu gibi kalecisinden yana hiç bir sıkıntı yaşamadı Galatasaray . Ligin başında uzun yolculukların yorgunu Muslera biraz kötü başlasa da durumu gayet iyi toparlayıp taraftarın güvenini tazeledi .



Defans : Bu sezonun tam bir hayal kırıklığı takımda , Ujfalusi'nin sakatlığının ardından alınan Cris'in uyumsuzluğu ve ağırlığı takıma zarar verdi . Dany ise dengesiz performansı ve oyunuyla hiç güven vermedi . Semih gelişimine devam etti , zaman zaman o da kötü oynadı ama Galatasaraylılık ruhu ve hiçbir zaman yılmayan oyunu onun ilk 11'in değişmez ismi olduğunu tekrar hatırlattı izleyenlere . Sol bekte sezona berbat bir başlangıç yapan Hakan yerini haftalar sonra o bölgeye özel antremanlarla hazırlanan Riera'ya kaptırdı . Riera bu bölgede hiç sırıtmadı , geçen senenin aksine takıma daha çok katkı verdi kazandığı paranın karşılığını vermeye başladı ki şu anda yerine gelecek bir oyuncu olması durumunda bile o oyuncunun Riera'dan formayı alması çok zor görünüyor ama ideal sol bek olmaması onu orada ancak alternatif yapabilir uzun vadede . Sağ bekte yorgun Eboue dağınık bir oyun oynadı istenilen verimi tam sağlayamadı ama sorununa el atanların olacağını düşünüyorum devre arasıyla birlikte onun da yükselişe geçmesini bekliyorum ama en büyük olumsuzluk onun adına Afrika Kupası olacaktır , yoğun bir dönem geçirecek yine .



Orta Saha : Geçen sezonki geçilmez , pas yapan , rakibi bozan , oyuna hükmeden bir orta sahanın daha iyisi beklenirken takıma yapılan transferler de göz önüne alındığında vasatın altında bir performans gösterdi genel anlamda , bireysel anlamda da Selçuk'un yardımcılarının performansı yetersiz olunca bu Selçuk'u da etkiledi takımı da . Sene başında gördüğü kırmızı kartla 11 maç kaçıran Engin formaya hasret kaldı ve takımın ihtiyacı olduğu anlarda yoktu , döndüğünde de eski Engin'den zaman zaman esintiler gördük . Emre Çolak gelişiminin üstüne bir vites daha artırması beklenirken olduğu yerde zıpladı durdu sonuç olarak bir yere varamadı ve formayı kaybetti . Hamit , geldiği günden beri herkesin gözü onun üstünde , o kendisine bakanlara alışık olmadığından , sahada da başka bir Hamit gösterip bakışlardan uzaklaşmaya çalıştı ama psikolojik olarak bunu atlatamayıp kötü maçlar çıkardı , iyi maçlarının çoğu ise Şampiyonlar Ligindeydi , takıma bir yabancı oyuncu katılmış görüntüsü gösterdi lig maçlarında ve adaptasyon sürecini hala atlatamadı , atlatır atlatmaz bu süreci  takıma çok iyi katkı sağlayacaktır ama önce psikologa görünsün en iyisi . Amrabat geldi geliyor gelecek gelemedi derken kendinden feda etti geldi takıma fedakar yapısı çok alkış aldırdı ama o aldığı alkışın çeyreğini oynadığı futbolla alamadı . Adaptasyon süreci yoktu Türkiye'ye ama takıma alışma , sisteme alışma süreci yaşıyor , beklediğinin altında süre aldı ama önemli maçlarda kendini gösterdi kalitesiyle , attığından çok yarattığı pozisyonlarla özellikle ŞL'de büyük adımlar attırdı takıma . Çok koştu beklenenin üstünde , bazen adam geçemedi denedi yine olmadı ama pes etmedi aralara attığı paslarla takım arkadaşlarına pozisyon yaratmaya çalıştı ama takım arkadaşları hareketlenmesi gereken yerlere hareket etmedi , hareket ettikleri zaman ise bitirici vuruş gelmedi Amrabat'tan hep havadan orta beklediler o da onu yaptı ortaları açtı goller attırdı pozisyonlar yarattı . Ama savunmaların pozisyon vermediği durumlarda yerden açtığı ortalarda koşmayan Burak ve Umut onu anlayamadı . Bunun yanı sıra orta saha oyuncuları top Amrabat'a geldiği anlarda Amrabat'tan hep çizgiye inmesini beklediler yanına hareketlenip top almaya bile gelmediler , en büyük yardımcısı Riera oldu sürekli bindirmeler yaparak orta pozisyonları yakaladı ama önlem alınan noktalarda Riera yerini yadırgamadığını düşündürttüğü seyircilerin aksine bu tür sert savunmaların yapıldığı maçlarda geride kalıp Amarabat'a destekçi olmak istemedi ,olamadı , bunu Riera 'yı eleştirmek için söylemiyorum davranışı , kararsızlığı gayet normal yeni bir mevkide oynadığı için ama orta saha oyuncularının Amrabat'a destek çıkmaması ,yürümeleri olayı farklı göstertti . Melo bu sezonun hayal kırıklığıydı kilolu , ağır , geç , kondisyonsuz takıma katıldı , form tutamadı , geçen senenin oturmuş orta sahasında ileri çıkışlarında verimli olduğu için top bir şekilde kaybedilmeden karşı kalede bitiyordu ama bu sezon onun ve takım arkadaşlarının yürüyerek oyunlarına hücumda kaptırdığı toplar hep Galatasaray kalesinde bitti bazen golle , bazen tehlike yaşatan pozisyonlarla . Melo'nun kayıp performansı Yekta'nın o bölgede oynatılmaya başlanmasıyla bir nebze giderildi , kendini defansif ve fiziksel güç anlamında biraz daha geliştiren Yekta önceki sezonların aksine orta sahanın ortasında oynadı ,verimliydi . Çalım atma , uzun pas atma yeteneğini iyi kullandı . Aydın yakaladığı fırsatları çok iyi değerlendirdi ama fazlası olamıyor , hızlı adam eksilten , ne yapacağını savunmacılara belli etmeyecek kadar çabuk birisi , bu sezon takımının en önemli golünü attı kendisinden beklenmeyen bir anda ve ikinci turun kapısını aralattı . Zaman zaman bu tür performanslarına takımın ihtiyacı var ve daha da olacaktır .



Forvet : Geçen sezon Elmander'den hücum pres anlamında müthiş yüksek verim alınırken bu sezona formsuz başladı , eski Elmander'i arattı , zaman zaman etkili oldu ama genel anlamda başarısızdı . Orta saha ile forvet arasındaki bağlantıyı sağlayamadı , fizik-kuvvetinin düşmesi performansını bir alt seviyeye çekti formasını Umut'a kaptırdı . Sezon başında herkes " Umut geldi de anca yedek olur zor oynar bu takımda " dedi . Umut , bizim fırsatçı Umut'tu yine ve arada sırada fırsatları değerlendirdi ve ilk yarıyı gol krallığında zirvede kapattı ki bu gol krallığı yarışında kaçırdığı basit golleri de atmış olsaydı belki de ilk yarıdan önemli bir fark yaratabilirdi diğer golcülerle arasında ama Umut'un maksimumu bu daha fazlası olamaz . Burak sezonun en çok ses getiren ismi oldu lige çok iyi başlamadı yedek kulübesinden girdi maçlara ama daha sonra gollerini attıkça açılmaya başladı . Bencilliği yüzünden takıma zararı da dokundu belki ama özellikle Şampiyonlar Liginde attığı kritik gollerle taraftarın sevgisini kazandı ama hala güven veren forvet konumunda değil , her maç gol atacak kapasitesi var ama o kafasının içinde her pozisyonu fazla büyütüyor bazen olmadık şeyler deniyor bazen basitçe yapacağı vuruşu enteresan bir şekilde yapıyor , taraftarları çıldırtıyor . Şampiyonlar Liginde adında çok bahsettirdi , grup maçlarının en iyi oyuncusu seçildi C.Ronaldo ve Messi gibi süper iki oyuncu varken hem de . Adını duyurdu ama hala kimse memnun değil ondan bence memnun da olmasınlar ne zaman birisi Burak'tan memnun olmazsa o daha çok çalışıp açığını kapatıyor  , bu yönden çok iyi örnek oyuncu oluyor genç adaylara .

Transfer sezonu başlıyor , bu transfer dönemini çok hareketli geçireceğini düşünmüyorum Galatasaray'ın ama kesinlikle ve kesinlikle çok iyi , tecrübesi yüksek , yabancı bir defans oyuncusu gerekiyor . Yabancı diyorum çünkü Türkiye'de Semih'in dışında alınabilecek defans oyuncusu yok , geleceğe yönelik Serdar Aziz ismi olabilir ama şu an için yanlış transfer olur , sene sonu için daha mantıklı bir isim . 10 numara pozisyonu için oyuncu arayışlarını sürdürüyor gibi görünen yönetimin bonservis alınması yerine kiralık formülünü uygulayıp sezon sonu bonservis alınması maddesiyle birlikte bir oyuncu kiralanıp , takıma katkısı beklenip minumum para harcanabilir . Forvet için ise takımın scoutlarının sürekli oyuncu izliyor olmasını umut ediyorum, takımın forvete ihtiyacı var sırtı dönük oynayabilecek yetenekte bir golcü gerekli takıma şu anda onların sene sonu için çalışıyor olması gerekiyor ara transfer döneminde biraz zor görünüyor forvet transferi .

Ara transferde , transfer yapmak zordur fiyatlar yüksek , oyuncular sorunludur genellikle . Kiralık oyuncular iyi olabilir takım içindeki finansal dengelerin bozulmaması için . Transfer olacaksa hemen imza atılabilecek ilk gün olması gerekiyor aksi durumda takıma adapte sorunu çok yüksek olacaktır , takım bu zamanı onlara harcayacak konumda değildir , dişlilerin hızlı dönmesini sağlayacak kuvvet gerekiyor , o kuvvetin de yağlanmasıyla uğraşacak vakit yoktur .


Wednesday, December 26, 2012

Auf Arena

Schalke,Juventus,Malaga,B.Münih,Barcelona,B.Dortmund,PSG kura öncesi gelebilecek muhtemel rakiplerdi . Bunların arasında gele gele Schalke geldi , BÜYÜK ŞANS!

Gelebilecek rakiplerin içinde en zayıf savunma hattına sahip takım özelliğine sahip Schalke diğer takımlara göre daha hücumcu bir anlayış sergiliyor . Bu Galatasaray' ın en büyük avantajı olacaktır ama  toplu halde hücuma çıkması , orta sahasının hızlı oyunculardan kurulu olması ; Afellay , Farfan , Barnetta , Draxler gibi çok çeşitli yetenekler Huntelaar ' ı 18 içinde buluşturup skoru bulmasını kolaylaştırıyor ama bu sezon gol sayısı takım içinde dağılmış durumda geçen sene ile kıyaslarsak . Geçen sene takımın top tutan , ne zaman nereye nasıl pas atılması , koşulması gerektiğini bilen çok tecrübeli Raul vardı . Bu sezon yok ve yokluğunda daha hızlı top oynuyorlar ama topun kendi ayaklarındaki süreleri giderek azalmış durumda . Orta düzey veya alt sıralara oynayan takımlar bireysel yetenekleri durdurup rahatça top üstlüğünü ele alabiliyorlar ve galip gelebiliyorlar. Huntelaar' ın top tutma özelliğinin olmaması Marica ' nın yetersiz kalması hücumdaki sürelerini azaltıyor , zaman zaman hızlı paslaşmalarla geriden gelen oyuncular tehlike olmakta . Galatasaray' ın en çok dikkat etmesi gereken orta saha oyuncularının sürpriz ve hızlı biçimdeki araya kaçmaları olacaktır .

Takımın orta sahasının ortası defansından biraz daha hızlı oyuncuları barındırmasına rağmen iyi bir takım düzeyi için düşük kalmakta . Galatasaray ' ın bu sezon alıştığı kontra atak futbolunda buradan geçmek çok da zor olmayacak .

Defansın ortası ağır ama tek müdahale yeteneği yüksek oyuncular var . Bekler de ideal bir takımın beklerinden uzak; hücum performansları düşük , daha disiplinli yerini bilen , açık vermek istemeyen , Japon ve Avusturyalı .

Kale de ise genç yetenek Unnerstall . Çok fazla söze gerek yok bu kalecinin yedeği Hildebrand demek yeterli.

Galatasaray' ın şu andaki mevcut kadrosu iyi bir performans gösterirse hem bireysel olarak hem de takım olarak tur gelebilir ama herhangi bir oyuncunun bir alt düzey performans göstermesi rakibe turu getirtir . Şöyle ki , Farfan çok etkili bir kanat oyuncusu içeri sarkmayı seven , teknik yetenekleri hızı kadar olmasa da iyi olan bir oyuncu . Daha önce yarı finale geldikleri zaman en büyük katkıyı takıma Farfan vermişti hatırlarsanız . Farfan ' ın karşısındaki oyuncu kim Riera , Riera ' nın hücum katkısı iyi ama savunmada birebirlerde Kuyt gibi ağır bir oyuncu karşısında bile zorlandı bir de Farfan gibi bir oyuncu düşünecek olursak işi çok zor . Sol bek takıma şart!

Zaman zaman parlayan Barnetta ve Afellay tam bi kapalı kutular , yetenekleri konusu tartışılmaz ama verecekleri performans o günkü havalarına bağlı , havaya girdiklerini varsayarsak Eboue bu sezonki savunma performansıyla yerlerde sürünür ki bir de Afrika Kupası var nasıl döneceği belli değil . Eboue sorununun çözülmesi şart!

Semih pozisyon tecrübesini oynadıkça arttırıyor geçen sene Ujfalusi ' den öğrendi bu sene ise yanına düzgün bir partner bulamadı , öğrenmesi azaldı geçen seneye oranla . Dany sadece maçları oynayan yetenekleri belli fazlasını beklememek gerek , daha iyi olamaz şu andaki halinden . Cris Lyon'un neden takımda tutmadığını bize kanıtlarcasına oyun çıkardı , ilginçtir ki sene başında ilk 11 başlamıştı Lyon'un maçlarında ama Galatasaray' a gelince boğazın manzarasına dalmış olsa ki hala o manzaraya bakarmışcasına futbol oynuyor . Ujfalusi dönecek mi? Dönecekse ne zaman dönecek?  kim bilir ne olur , bu varsayımların üzerinde durmaktansa ayakları yere basan , pozisyon bilgisi yüksek bir oyuncu savunmanın ortasına şart!

Orta sahanın ortası geçen seneki performansından çok uzakta ama yaklaşabilecek potansiyelde ,ikinci yarının başıyla birlikte özlenen eski günlerine döneceğini düşünüyorum , Sağda oynayan Hamit' in şutlarından biri direkten dönmek yerine , ağlarla buluşursa kafasında yarattığı ve büyüttüğü sıkıntıyı atlatacaktır ama ne zaman?Hamit gol atmış olsa bile ben hala sağ kanada yırtıcı içeri kat eden sıfıra inip asistler yapacak bir oyuncu ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Aydın iyi oyuncu ama şu an için şampiyonlar liginde çeyrek finale kalma hedefinde olan takım için yetersiz görünüyor . Keita ' nın genç versiyonunun bulunması şart!

Giderek 4-4-2 'den 4-5-1 'e dönen Fatih hocanın niye bunu yaptığını merak etmemek gerek çünkü her şey ortada. Takım topu hücuma taşıyamıyor taşıdığında ise durarak yavaş oynuyor ya da araya kaçan pozisyon arayan yok pas yapılamıyor doğruca orta sahanın gerisine geliyor top , pozisyon öldü ...Ölmeden önce kalp masajı yapıldığı zamanlarda ise kaptırılan toplar sürekli kalemize kadar gelmekte .Bu ölümleri azaltmak için bizim de etkili silahlara ihtiyaçlarımız var ama ne ilk 11 ' de ne de yedeklerde var . Öldürücü silahlar şart!

Schalke takımı çoğu kişinin bildiği kendilerince etkili bir seyirci kitlesinin bulunduğu stadı Auf Arena 'da maçlarını oynamakta . Galatasaray' ın da TT Arenası var , iki arenanın kapışmasında hangisinin Şampiyonlar Ligi arenasında devam edecek olmasına uzun bir süre olmasına karşın taraftarlar arenaya çıkılacak günü heyecanla bekliyor .

Her şey sahada belli olur turu geçmek için ama bence şartlar bunlar , bunları yerine getir turu geç. Söylemesi kolay , yapması olay.Yolu uzun , heyecanı bol olur .


Wednesday, December 19, 2012

Dönüm Noktası

Sıradan şekilde hareket edilecek durumlar vardır bu durumları herkes önceden ezberler önlemlerini alır ve uygular . Sıradan şekilde hareket edenin de kendi içinde önlem alması gerekir ki rakiplerinin buna önlem alması engellensin . Bu genellikle rakiplerin önlem aldığı zaman aklına gelir insanın ama önemli olan durumun zaman geçmeden , minimum kayıpla olmasıdır . Bu kendi içinde önlem alınan nokta , Dönüm Noktasıdır .

Galatasaray için dönüm noktası Cluj maçıydı . O maça kadar Galatasaray 90 dakika boyunca rakip yarı sahada pozisyon aramakta , forvet arkasında çoğalmayı sağlayamadığı için pozisyon üretimi konusunda sıkıntı yaşamakta ve kaybettiği herhangi bir top tekrar santra noktasından başlamaktaydı . Cluj deplasmanıyla birlikte takımın taktiği değişmeye başladı , artık takım 10 kişi ( Muslera hariç ) hücuma gitmiyordu . Biraz daha geride beklemeyi öğrenmeye başladılar . Takımın alışık olmadığı bu oyun yapısına takım kolay uyum sağladı . Geride durarak takım daha az pozisyona giriyordu ama elindeki oyuncuların kalitesi bir kaç hareketle maça etki eder hale geldi ve rakip takımların kontra atak silahı bu sefer Galatasaray' ın eline geçti bunun meyvesinin tadına Şampiyonlar Liginde üst üste 3 maç galip gelinip , bir üst tura çıkılarak bakıldı . Bu meyve hoşuna gitmiş olsa gerek ki ligde de aynı taktik anlayış benimsendi ve bunun tadı ezeli rakip Fenerbahçe ile oynanan maçta doruğa ulaştı . Meyvenin tadı güzel ama dış görünüşü pek de hoş değil , kim bakarsa baksın beğenmiyor daha iyi bir görünüşe sahip olsa alıcısı artar ama ne yazık ki şimdilik tarladan alınan meyve bu . Gübresi kalitelendirilir , tarla düzgün sürülüp çok çalışılması durumda daha güzel görünüme ulaşabilir ama şimdilik daha bu olmamış durumda ama yenildiğinde damakta güzel bir tat da bırakmakta . Bu ne kadar böyle devam eder bilinmez ama bu işe bir el atmak gerek orası şüphesiz . Yoksa hasat giderek azalacak .


Maça hazırlanan koreografiye layık bir şekilde maça başlayan Galatasaray ilk dakikalarda Umut ' un ve Hamit ' in uzaktan vurduğu şutlarla kaleyi yokladı , ilk dakikalardaki baskı Bekir ' in kendi kalesine attığı gol ile sonuçlandı . Bu dakikadan sonra Galatasaray ' ın rahat bir oyun sergilemesi beklenirken defanstan seken topta yine geçen sezon olduğu gibi sol ayaklı bekten sağ ayakla gelişine bir şut gol oldu . Tabela 1-1 i gösteriyordu . Bulduğu tesadüfi gol ile cesaretlenen Fenerbahçe oyunu rakip sahaya yıkma çabası içine girdi ama Alex'siz nasıl top dağıtılır kapalı defansa diye kendi içlerinde çaresizce çözüm aradıkları dakikalarda Baroni' nin gereksiz bir şekilde yaptığı faul , Volkan ' a geçen sene Selçuk'tan yediği frikik golünü aklına getirmiş olmalı ki korkudan ayağını önceden atıp Selçuk' un penaltı atar gibi ters köşe yapan frikiğini izlemekle yetindi sadece . Kaleci hatasının , akıllı oyuncunun vuruşuyla birleşen bir gol .


İkinci yarı ise Galatasaray' ın tempoyu düşürüp istediği topu oynama şansını bulduğu yarı oldu . Çok fazla pozisyon üretemeyen Fenerbahçe , Galatasaray ' ın kontra atak taktiğine yatkın oyununa yenik düştü ama bireysel becerisizlikler tabelayı değişmesini engelledi . Meireles ' in uluslararası düzeyde herkesin anlayabileceği hareketi maça damgasını vurdu ama hala kendisi kabul etmemekte anlamını . Meireles ' in anlayışı saçı kadar farklıymış onu da öğrendik bu maçla birlikte .


Sezon başında ideal sağ bekini bulmuş Galatasaray , yıla adeta sol beksiz başladı Hakan ve Çağlar ' ın çok yetersiz ve hatalı oyunları varken süre bulamayan Riera  , her şeyin piri Scott Pirri ile birlikte yapmış olduğu özel antremanlardan verimli sonuçlar alarak formayı kaptı çıkartmıyor alıştı yerine . İspanyolların orta düzey takımlarının bütçeleri biraz uygun olsa Riera şu anda transfer olabilir vatanına tekrardan Galatasaray'ın istediği bir fiyata .

Fenerbahçe takımında Sow gibi şov yapmaya her maç fizik gücü yüksek , birebir pozisyonları affetmeyen , neredeyse bulduğu her pozisyonu gole çeviren bir golcüsü varken nasıl oluyor da onun isteği topları arkasındaki 5 orta saha oyuncusu başaramıyor anlamak gerçekten zor .

Şimdi Fener için Tırişka kupası maçı var bu maçla birlikte moral toplamaya çalışacaklardır . Galatasaray ise maç yapmamanın rahatlığıyla Trabzon maçına daha iyi konsantre olacaklarını düşünüyorum ama kafalarının içinde Şampiyonlar Ligi kura çekimi var . Konsantre kaybına uğratmaz umarım bu çok geç yapılan kura çekimi . Galatasaray için bu kura çekiminde Münih ve Barcelona gelmemesi durumunda ilk maçını deplasmanda yapacağı bir kura gelmesi takım için en iyisi olacaktır . Deplasmana beraberliğe gidecek Galatasaray' ın oyun yapısı deplasmandan beraberlik koparacak hatta sürpriz bir galibiyetle bile dönebilme şansı vardır ikinci maça ama ilk maçın kendi sahasında olması skor bulmaya zorlayacak takımı demoralize edebilir . Güzel bir kura çekimi dileğiyle .

Friday, December 14, 2012

Geçen Yılın Tekrar Maçı

Ligin 16. haftasında ilk yarının dönüm maçında , Galatasaray ve Fenerbahçe karşı karşıya gelecek . Sürekli olarak dünya derbisi olarak lanse edilen bu derbi maç , nedense o kadar çok yer verilmemesine rağmen dış basında en ufak bir yazı parçası manşetmişcesine gösterilmeye ,  insanlar kandırılmaya çalışılıyor . Peki bu dünya derbisini azeri ve türki ülkeler dışında kaç ülke canlı olarak yayınlayacak? asıl bu açıklansa ligin kalitesi ortaya çıksa ama . . .


Aykut Kocaman sene başından beri takımının az gol yemesi için sürekli olarak defansif bir oyun sergiletiyor .rakip gol bulamadığı takdirde bir şekilde gol atıp , kendi sahasına kapanıp kontra atak olmayan hücumlarla , ağır bir şekilde takımının hücuma çıkışını izliyor , bu durumdan memnun olsa gerek ki takımın oyun anlayışında hiçbir değişiklik yok , orta düzey bir maçta bile acaba gol atarmıyız bu maçta sorusu geliyorsa fenerbahçe taraftarının aklına bu oyunda aksi giden bir şeyler vardır ama kaliteli oyuncu kadrosu bir şekilde gol atmayı başarabiliyor ki bu oyuncu kalitesi Aykut Kocaman ' ı yedek kulübesinde tutuyor .

Bu maçtaki Fenerbahçe ' nin taktiği çok bariz şekilde belli ; geride bekle Galatasaray hata yaparsa gol atarız , onların savunması hata yapıyor her maçta fazlasıyla . Mantık olarak doğru ama güzel futbol adına pek yararı yok , ama burası Sonuç=Türkiye yenersen kralsın ne oynadığının önemi yok tıpkı 2-1 biten tek kale Galatasaray ' ın oynadığı maçın bir şekilde kazanılması gibi ama bu anlık sevinçti geleceğe katkısı olmadı ve futbol tarihimizde unutulmazlar arasına giren kupa alma töreniyle gerçekleşen maçla hak yerine teslim edildi . Futbol şansı yeniden Aykut Kocaman ' ın yanında olması mı beklenecek yoksa çıkıp takımın 90 dk top oynamasını isteyen , agresif , sürekli olarak gol arayan bir takım mı sahaya çıkacak orası kesin değil ama bütün sezon boyunca uygulanan anlayışı bir kalemde çizip atamayacağı gerçeği de var .


Galatasaray cephesinde işler genel olarak bakıldığında yolunda gidiyor Türkiye Kupasını saymazsak ki o da zaten grup aşaması olup , grupta 6 maç yapılacak olması sonucunda saçma bir önem almış durumda . Bu kadar maç yapmaya değmeyecek bir değerde bir kupa konumunda . Türkiye Kupasının adı Avrupa Kupalarına kalma yolunda Anadolu takımlarını eleyip  final oynama ve maç sayısı en az 11 i bulacak olan Kupa olarak değiştirilebilir . Galatasaray ' ın genel görünümüne baktığımızda liderliği 13 haftadır kaptırmayan ve Şampiyonlar Liginde bir üst tura kalan bir takım var . Şu anda her şey yolunda gibi! Bu gibinin açılımı bu derbi maçıyla yapılacak ya liderliğe devam edilecek takım tekrardan yukarı yönlü ivme kazanacak ya da bu maç büyük kayıplarla kaybedilecek , etkisiyle bir düşüş başlayacak moral motivasyon aşağı seviyelere inecek ve Şampiyonlar Liginde olası bir dev takımla eşleşilmesi durumunda transfer düşleri de ortadan kalkacak .

Bu tür maçlarda takım oyununun önemi tartışılamaz ama bireysel performanslar maçın kaderini belirler . Göze çarpan isimler ise her iki takımında forvetleri , her ikisi de çok formda her şekilde gol atabileceklerini kanıtladıkları bir sezon yaşıyorlar ve takım içindeki önemleri giderek artıyor . Bu maçta da takım arkadaşları bu isimlerden gol bekliyor .


Aykut Kocaman ' ın hamlesi hep ortada , ortada olmayan kozlar ise Fatih Terim ' in elinde . Maçın kaderini Galatarasay belirleyecek ya kendi kendini yakacak bir taktikle sahada olacak ya da asıl Fatih Terim ' in istediği gibi bir takımla sahada olacak ve tempolu oyununu taraftarlarının desteği önünde sergileyecek . Bunu sergilese dahi geçen sezonki maçın tekrarı yaşanabilecek olması ise futbolun Kocaman şansı .

Wednesday, December 12, 2012

Teknoloji Mi Daha Hızlı Gelişecek Yoksa Cam Mı?

Bilgi paylaşımının son sürat arttığı dünyamızda bilgiye ulaştığımız süreyi kısaltmaya çalışan Gelecek Dünya , planlarını insanların günlük yaşantıları üzerine yoğunlaştırmış durumda . Bu yoğunlaşma da en çok dikkat çeken ise ne gariptir ki CAM .



Antik çağlardan beri inşaat , mutfak robotları ,  süs eşyası  olarak kullanılan Cam şimdilerde basit araç gereçlerde ve iletişimde kullanılıyor . Optik fiberin gelişimiyle önemi artan cam , haberleşmeyle günlük yaşamımıza girdikten sonra şimdi ise görüntü  ile yerini sağlamlaştırıyor .

Görsellik kendimi göstereceğim diye bağırıyorken her şey şeffaflaşıyor , su içerken bile insanların birbirinin içini izleyeceğimiz bir Gelecek Dünya görüyorum umarım olmaz ve faydalı işler gerçekleşir . Daha doğrusu kişisel faydalar değil toplum faydaları adına güzel işler gerçekleşir .




Muhteşem Otobüs


Büyük şehirlerin Büyük sorunu olan trafik , artan nüfusun etkisiyle ARGE çalışmalarını bu sıkıntı üzerinde de yoğunlaştırıyor .

Gelecekte yapılması planlanan bu hava otobüsü , ülkemize hangi yıl gelir bilinmez ama üretimde kendini kanıtlamış ülkeler için çok da zor değil.

Özellikle Çin bu konu da çalışmalarını hızlandırmış durumda . Aşağıdaki videodan da görebileceğiniz gibi tanıtımlarına şimdiden başlamışlar . Görebileceğiniz diyorum çünkü video Çince ama görsel olarak anlaması kolay bir sunum olmuş


Followers